| Yani, bu çocuğu önemsiyorsun, Ve belli ki onu korumaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنتِ تهتمين بشأنه، ومن الواضح أنكِ كنتِ فقط تحاولين حمايته. |
| Partide beni istemedin Ve belli ki bu tiyatro oyununda da istemiyorsun. | Open Subtitles | ومن الواضح انك لا تُريديني ان آتي لهذه المسرحية او مقابلة أصدقائك |
| Ve belli ki profilini bu kadar sık seçeceklerini düşünmüyordu. | Open Subtitles | ومن الواضح انه لم يعتقد انهم سيختارون ملفه على الاغلب |
| İyi bir kadına benziyorsun Ve belli ki işinin ehlisin. | Open Subtitles | يبدو أنك امرأة لطيفة، ومن الواضح أن لديك مؤهلات. |
| Oldukça ayrıcalıklı Ve belli ki yetenekli bir adamsın. | Open Subtitles | أنت لديك امتيازات كثيرة حقاً وواضح أنك موهوب جداً |
| Ve belli ki ne kadar geçmişe gidersek, daha az bilgiye sahip olağız. | TED | ومن الواضح أنه كلما ذهبنا للماضي، قلّت المعلومات لدينا. |
| Çocukluğu boyunca aşırı tacize uğramış Ve belli ki Apaçi kültürü ve ritüellerine ilgisi ve sempatisi olan biri. | Open Subtitles | ومن الواضح انه شخص مهتم بطبيعة حياة وطقوس قبيلة الأباتشي ابحثوا عن ذكور بسجل اجرامي |
| Söylediğin kişi değilsin, Ve belli ki bir nedenin var. | Open Subtitles | ،أنت لست من تقول أنك هو ومن الواضح أن هناك سبب |
| Hayır Ve belli ki, implantı yok ya da eklem ağrısı. | Open Subtitles | لا ومن الواضح أنّها لم تزرع شيئاً ولا تؤلمها مفاصلها، ماذا لديك؟ |
| Eksik bir şey var. Işık. Ve belli ki, bu resimde yalnız değil. | Open Subtitles | ينقصها شيئاً ، البريق ومن الواضح انها ليست وحيدة مثل تلك |
| Artie, eğer hain Claudia değilse Ve belli ki onun olduğunu düşünmüyorsun... | Open Subtitles | ارتي ان لم تكن كلوديا هي الجاسوس ومن الواضح انك لا تظن أنها كذالك |
| Ve belli ki bunu anlamıyorsun, çünkü sen hiçbir şeyde harika olmadın. | Open Subtitles | ومن الواضح أنك لاتتفهمين لأنك لم تبدعي بشيء قط |
| Ve belli ki, beraber almamız gereken bir karar bu. | Open Subtitles | ومن الواضح... .. أن هذا قرار يجب أن نتخذه معاً. |
| Bak, bak, göstergelerin normal dengen iyi durumda Ve belli ki bunu etrafta taşıyacak kadar güçlüsün. | Open Subtitles | اسمعي, مؤشراتكِ الحيوية مستقرة وتوازنكِ جيّد ومن الواضح بأنكِ قوية بما يكفي لتحملي طفلتكِ |
| İyi ama ben bu şekilde hissetmiyorum Ve belli ki diğer insanlar beni öyle görmüyor. | Open Subtitles | حسنا , هذا ما لا اشعره ومن الواضح ان الناس يروني ايضا كذلك |
| - ...rastaların var Ve belli ki... - Bulaşıkların senin olduğunu kabul ettin! | Open Subtitles | ولديك خصلات, ومن الواضح لقد قلت انها اطباقك |
| Ve belli ki ailem aşırı tepki gösterdi. | Open Subtitles | ومن الواضح أن والداي بالغوا في ردة فعلهم |
| Ve belli ki başına geleceklerden korkuyor. | Open Subtitles | ومن الواضح أنه خائف مما على وشك الحدوث له |
| Ve belli ki kendi kıçını kolluyor. | Open Subtitles | وواضح أنه يغطي على نفسه |
| ...Ve belli ki bize böyle çıkışmanızın altında da bu var. İşlerin fazla ciddileşmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | وواضح انكم تنقلون همنا الان |