Dört yıldır ilk defa böyle güzel taze kızlar geliyor, ve ben burada yol savaşçılarına lanet sandviç yapıyorum. | Open Subtitles | أول مرّة منذ أربع سنوات أحصل على بعض الحلوات، سمك طازج دخل هنا، وأنا هنا أصنع سندويشات لمحاربي الطريق؟ |
Holokostun sorumlusu sensin, ...ve ben burada senin gerçek bir hain olduğunun ortaya çıkmasını ve idam cezasının verilmesini görmeye geldim. | Open Subtitles | كنت الرجل المسؤول لمحرقة اليهود وأنا هنا لرؤية ان كنت تتعرض وحكم عليه بالإعدام كما الخائن كنت حقا. |
Tüm bunlara rağmen, bilinmeyen bir CIA tesisinde bomba patlıyor ve ben burada neden olduğunu çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك، تنفجر قنبلة في منشأة المخابرات الأمريكية وأنا هنا لإكتشاف لماذا حدث هذا فحسب |
ve ben burada oturmuş kendi önemsiz sorunumu anlatıyorum. | Open Subtitles | وأنا هنا أحكي عن مشاكلي البائسة |
Sen bu lanet şeyi her zaman yapıyorsun bu yüzden hiç arkadaşın yok ve ben burada senin yanındayım! | Open Subtitles | أنت دائما تفعل هذا الحماقات وكيف لا يوجد لديك أصدقاء ، وأنا هنا جالس أمامك! |
Saat sabahın ikisi ve ben burada seninle birlikteyim. | Open Subtitles | الساعة الآن الثانية صباحا وأنا هنا معك |
Belki sen ve ben sen ve ben burada olduğumuz için buradayızdır. | Open Subtitles | ... ربّما , تدرين , أنتِ وأنا . هنا لأننّا هنا |
ve ben burada onun yalancı bir peygamber olduğunu söylüyorum! | Open Subtitles | وأنا هنا لاقول لكم انه نبي كاذب |
Üç öğrencim ve ben burada saygılarımızı sunmak için geldik. | Open Subtitles | تلاميذنا الثلاثة وأنا هنا لنحترمنا. |
Sen ve ben, burada. | Open Subtitles | أثنتِ وأنا هنا |