ve bilirsiniz ki, burada oturduğunuz zaman sizin zemininizde bir şeyler olursa, sadece ona doğru gözlerinizi hareket ettirirsiniz. | TED | ولهذا السبب ، وكما تعلمون ، اذا كنت جالسا هنا ويحدث شيء ما خلفك ، فستوجه نظرك مباشرة نحوه. |
ve bilirsiniz, hayatın o kısmı, diğer kısmının yaptıklarına ihtiyaç duyar. | TED | وكما تعلمون,ذلك الجزء من الحياة يحتاج كل الاشياء التي تحتاجها بقية الحياة |
ve bilirsiniz, komşu etkisi diye bir şey söz konusu, eğer kıtanın bir yerinde bir şeyler oluyorsa, sanki bütün kıtada oluyormuş gibi görünür. | TED | وكما تعلمون ، لديكم تأثر دول الجوار حيث إذا كان شيء ما يحدث في جزء من القارة ، يبدو كأن القارة بأكملها تتأثر . |
ve bilirsiniz, bazı arkadaşlarım her zaman şöyle derdi, "Hey, sen sadece paranoyaksın. Neden bunu yapıyorsun? | TED | وتعلمون ، بعض أصدقائي قالوا لي دائماً، "مهلا ، أنت فقط مجنون بالشك، لماذا تفعل هذا؟ |
22 yaşında, ve bilirsiniz hala hayatına bir anlam katmaya çalışıyor. | Open Subtitles | , عمره 22 سنة , وأنتم تعرفون مايزال يكتشف حياته |
ve, bilirsiniz, doğum sertifikamda falan her yerde Claudia var, bu yüzden bana Claudia diyin. | Open Subtitles | وكما تعلمون فإن اسم كلوديا هو الموجود على وثيقة الميلاد وغيرها من أمور لذا نادوني كلوديا |
Jake ve Marley gerçek aşkı buldu ve bilirsiniz sonsuza kadar sürecek. | Open Subtitles | جاك و مارلي وجدوا الحب الحقيقي وكما تعلمون ذلك سيصمد |
ve bilirsiniz, o yalnızdı. | Open Subtitles | وكما تعلمون, هي كانت وحيدة |
Soyundum ve onu okşadım ve bilirsiniz işte. | Open Subtitles | تعريت ولامستها وأنتم تعرفون |