ve biliyorsunuz bizde geleneksel olarak, gençler, yaşlıları maddi olarak destekler, ve hastalandıklarında onlara bakarlar. | TED | وكما تعلمون لدينا التقاليد بأن تدعم الأجيال الشابة الكبار مادياً ومراعاتهم عندما يكونون مرضى. |
ve biliyorsunuz işte, oraya doğru gideceğim. | Open Subtitles | وكما تعلمون, جميعنا ننطلق من هناك, صحيح؟ |
ve biliyorsunuz, sürekli duyduğumuz gelecekteki milyarlarla, dünya basitçe söyleyecek olursak bu şekilde anlamak için çok karmaşık. | TED | وكما تعلمون مع مليارات المتغيرات التي تضاف الى عالمنا هذا فان العالم قد غدا أبعد ما يكون عن البساطة واقرب الى التعقيد لكي نعيه ونستوعبه |
ve biliyorsunuz ki, ben bir avcıyım. | Open Subtitles | وكما تعلمون... أنا الصياد |
ve biliyorsunuz, bu sonbaharda Windows'un yeni versiyonu çıkıyor. | TED | و تعلمون أنه، يوجد نسخة جديدة من ويندوز في هذا خريف. |
ve biliyorsunuz ki onun adı Kyle Gass | Open Subtitles | *"و تعلمون أن إسمه "كايل جاس* |