Ve bu akşam toplantım var çocuklar partide olacaklar ve ev size kalabilir. | Open Subtitles | والليلة لدى اجتماع عمل مهم لذا الأولاد سيذهبون لحفلتهم وسيكون المنزل فارغ لكم |
Şimdi. Ve bu akşam. Ve büyük ihtimalle yarına kadar. | Open Subtitles | نعم , الآن والليلة ايضا , وعلى الارجح حتى غدا |
Anlıyorum, ama futbol oyunu geç bitti, Ve bu akşam kızlar gecesi var aylardır ilk defa yapılıyor ve buna katılmayı çok istiyorum. | Open Subtitles | أعلم، ولكن لعبة الكرة قد تأخرت والليلة ليلة الخروج من الفتيات الأولى منذ أشهر وأن متشوقه كثيراً لهذا |
Ve bu akşam sana en sevdiğin... yemeği pişireceğim. | Open Subtitles | والليلة وانا ذاهب لطهي لك العشاء المفضلة لديك. |
Kendimi bildim bileli insanlara yardım etmem gerektiğini hissediyordum Ve bu akşam da o şansı yakaladım. | Open Subtitles | منذ أن تم تبنيّ. شعرتُ بالرغبة في مساعدة الناس. والليلة واتتني الفرصة لفعلِ ذلك. |
Ve bu akşam, kalan son 13'ten birini seninle paylaşacağım. | Open Subtitles | والليلة,انا سأشارك بأخر 13 سيجارة لي |
Ve bu akşam senin hakkında konuşurken aşk kelimesini kullandı. | Open Subtitles | والليلة عندما كان يتحدث عنك قام بإستخدام كلمة "حُـبْ". |
Sokağın sonuna kadar gidip bir bardak kahve alamıyorum Ve bu akşam bir şeyi belli ediyorsa o da iyi olmam gereken tek şeyi yapamadığımdır. | Open Subtitles | ولا يمكنني النزول للشارع لشراء قدح قهوة. والليلة كانت دلالة أنّي عاجزة عن فعل الشيء الذي يفترض أنّي ما زلت قادرة على فعله. |
Ve bu akşam başka hiç bir klüpte yapılmamış büyüklükte bir roket yaptık. | Open Subtitles | والليلة... -صنعنا أكبر مجسّم صنع قط بأيّ نادٍ مماثل |
Ve bu akşam korku egemenliğiniz sona erecek. | Open Subtitles | والليلة سيادتك للإرهاب ستنتهي |
Evet Ve bu akşam John'un bir adama işkence yapmasını izledim ve Felicity'e de bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | أجل، والليلة شهدت (جون) يعذّب رجلًا وثمّة شيء يجري مع (فليستي). |