Biz aynı değiliz. ve bu harika bişey --çünkü farklılıklarımız sayesinde hayatı yaratıp, devam ettirebiliyoruz. | TED | لاننا لسنا متشابهون .. ولا متساوون وهذا رائع .. لاننا مختلفون فحن نحافظ على استقرار واستمرارية الحياة بهذه الاختلافات |
Şimdi herşey mükemmel. Herkes mutlu ve aşık. ve bu harika. | Open Subtitles | حالياً كل الأمور رائعة، الجميع سعيد وعاشق، وهذا رائع |
Sonra kardeşinle evlendim ve bu harika. | Open Subtitles | اعتدت أن يتصرف الناس على نحو معين ومن ثم تزوجت من شقيقك وهذا رائع |
- Biliyorum işini ciddiye alıyorsun ve bu harika bir şey, ama bence, bir molaya ihtiyacın var. | Open Subtitles | -أعلم بأنك تتعامل مع عملك بجدية وهذا عظيم , ولكن اعتقد بأنك تحتاج الى الراحة |
Ne gördüğünü sandığını biliyoruz bir şeyler ve bu harika. | Open Subtitles | ...نعرف أنكِ تظنين أنكِ رأيتِ شيء ما.. وهذا عظيم |
Üniversite mezunu, en az on yıl iş tecrübesi olan kadınların oranı son 20 yılda artmış. Demek oluyor ki kadın liderler için iş olanağı toplamda bayağı artmış ve bu harika. | TED | فنسبة النساء من خريجات الجامعات ممن لديهن 10 سنوات على الأقل من الخبرة المهنية قد ازدادت بشكل جيد خلال العشرين سنة الماضية، مما يعني أن نطاق البحث عن قيادات من العنصر النسائي قد توسع بمرور الوقت، وهذا عظيم. |
Aslında burada olduğumu zar zor biliyorlar ve bu harika. | Open Subtitles | فى الواقع، انهم حتى نادرا ما يعترفون بوجودى و هذا رائع |
Bazıları gerçekten bize kutsal Kur'an'ı öğretir ve bu harika. | Open Subtitles | بعضهم حقاً يُعلمنا عن القـرآن الكريم وهذا رائع |
Karizmatik birisin ve bu harika. | Open Subtitles | أنت رجل كاريزمي وهذا رائع. |
ve bu harika, ama... | Open Subtitles | وهذا رائع, ولكن |
Ben anneyim ve bu harika! | Open Subtitles | أنا أم وهذا رائع جداً |
ve bu harika bir haber. | Open Subtitles | وهذا رائع |
ve bu harika bir şey. | TED | وهذا رائع! |
Değişmişsin Jess ve bu harika, ben değişmedim. | Open Subtitles | تعرفين , لقد تغيرتي يا (جيس) وهذا عظيم , ولكن أنا لم أفعل |
ve bu harika. | Open Subtitles | وهذا عظيم.. |
Bak, geçen gün söylediğim şey hakkında, tabii ki arkadaşız ve bu harika. | Open Subtitles | إنظر , آم بشان ما قلته في اليوم الاخر. بالتأكيد نحن أصدقاء, و هذا رائع. |
ve bu harika bir şey. | Open Subtitles | و هذا رائع |