Sonuçta Tiger dürüst ve cömert birisi. | Open Subtitles | .. تعال . تايجر مُستقيم وكريم . إنه مُمتاز بالطبع ، نخبك |
Adaletli ve cömert imparatorumuz mahkumlara bir düvüş şansı tanıdı. | Open Subtitles | إنظروا إلى أي مدى الإمبراطور رجل عادل وكريم قرر إعطاء العبيد فرصة للقتال |
Orta yaşlı, saf ve cömert bir kadın. | Open Subtitles | سيدة متوسطة العمر. حمقاء جدا وكريمة جدا. |
Sen kibar ve cömert bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل طيب و كريم |
Sadece iyi bir evlat olduğu için değil aynı zamanda nazik ve cömert bir dost olduğu için. | Open Subtitles | ليس كإبنٍ محب فحسب لكنه صديق لطيفي وسخي. |
Fakat tam tersine; zeki, komik cesur ve cömert kadınlarla tanıştım. | TED | بدلا من ذلك، وجدت الشابات كانوا اذكياء ومضحكين وشجعان وكرماء. |
Seninle eski konuşmalarına göre daha saygılı davrandı, güçlü ve cömert olmaya çalıştı, ama gözlerinin arkasında korku duyuyordu. | Open Subtitles | هوَ يتكلَّمُ معكَ من قَبل كأنهُ يتفضَّلُ عليك، بكونهِ قوياً و كريماً لكن خلفَ عينيه، إنهُ خائِف |
Senin kadar sabırlı ve cömert bir erkek bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم هو صعب أن تجد رجل صبور وكريم مثلك؟ |
Diğerleri kibar ve cömert bir insan olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | والأخرين يقولو أنك رجل طيب وكريم |
Ve özverili ve cömert. | Open Subtitles | وغير أناني وكريم. |
Saygılı, nazik ve cömert. | Open Subtitles | انه محترم, متعاطف وكريم |
Bu yaptığın düşünceli ve cömert bir hareket. | Open Subtitles | انه ملائم جداً وكريم |
İnanılmaz güzel, akıl almaz derecede yetenekli, ...ve nadir ve ince ruhlu ve mütevazı ve cömert ve iyi ve harikulade, her şeyde. | Open Subtitles | أنها حسناء , مذهلة وموهوبة ونادرة , ومناسبة ومتواضعة وكريمة , ولطيفة وذكية في كل شيء |
Onun ablası olarak buna saygı duyacak kadar özgüvenli ve cömert olmalısın. | Open Subtitles | وكشقيقتها الكبرى عليك أن تكوني واثقة وكريمة بما يكفي لتحترمي ذلك. |
O kadar güzel ve cömert ki. Ve benden gitmemi istiyor. | Open Subtitles | إنها جميلة وكريمة جدا وتطلب مني الرحيل. |
William güçlü ve cömert bir adamdı ve her zaman sevdiği insanlara özen gösterirdi. | Open Subtitles | ( ويليام) كان رجل قوي و كريم, و كان يعتني بمن يحبهم جيداً |
- Çok alçakgönüllü ve cömert bir insan. | Open Subtitles | -إنه رجل متواضع للغايه و كريم |
Müşfik ve cömert ve senden çok daha iyisini hak ediyor. | Open Subtitles | هو رحيم وسخي ويستحق الكثير منك |
Ne kadar kibar ve cömert birisin. | Open Subtitles | يالك من رجل لطيف وسخي أنت. |
Çinlilerin sıcakkanlı ve cömert olduklarını keşfedeceksiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستكتشف أن الصينيين عطوفين وكرماء |
Eğer yaparsan, Pompey merhametli ve cömert olacak. | Open Subtitles | إن فعلت سيكون (بومباي) رحيماً و كريماً |
Hal, senin gibi hoş, sadık ve cömert birinin nasıl böyle bir yanlışlık içinde olduğunu anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم كيف لرجل مثلك بهذا اللطف والإخلاص والكرم ويكون به هذا العيب |
Tamam, akıllı ve cömert Sultan'ı çılgınca alkışlayalım! | Open Subtitles | حسناً, لنصقف جميعاً للسلطان الحكيم والكريم! |
Madem öyle, bu nazik ve cömert teklifinizi kabul ediyorum. | Open Subtitles | إذن أقبل عرضك السخي واللطيف. |
Altın Hank'e ait, adam çalışanlarına adil ve cömert davranmış sen de dahil. | Open Subtitles | كان ذلك الرجل عادلاً وسخياً للغاية مع كل موظفيه وأنت منهم |