ve cevap şu ki bu konuda oldukça zayıfız; bu çok zor bir problem. | TED | والجواب هو أنّ مردودنا سيئ للغاية، انها مشكلة صعبة للغاية. |
Bu bir fırsattı. Teolojisi mükemmeldi, zamanlama tartışılmazdı ve cevap bir günahkarın alabileceği kadar dürüsttü. | TED | اللاهوت كان متقن، التوقيت ليس به جدال، والجواب نزيه مثل أكثر نزاهة يستطيع أن يصل لها مذنب |
Ve cevap: ilk doğumgünlerinden önce. | TED | والإجابة هي: قبيل أعياد ميلادهم الأولى. |
Sana ciddi bir soru soracağım ve cevap vermeden önce düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | سأطرح عليك سؤال جدياً وأريدك أن تفكر به قبل أن تعطيني الجواب |
Zevzekliği bırak ve cevap ver! S.. tiğimin sesini duymam lazım. | Open Subtitles | أوقف هذا الهراء، وأجب عليّ أنا بحاجة لسماع صوتك |
Sadece Soru ve cevap bölümünde kaçtığını biliyorum. | Open Subtitles | فقط هي توقفت وهربت أثناء قسم الأسئلة والأجوبة |
Nedenini söylemiyorlar, ben de sormuyorum çünkü cevap almak iki haftayı buluyor ve cevap her zaman "soru sorma." | Open Subtitles | نفذت الآمر لم يخبرونا لماذا وانا لم أسال لم أسال لآن وصول الرد يستغرق أسبوعين والرد دائما هو لا تسأل |
ve cevap evet gibi duruyor. Ve size bazı örneklerini vereceğim. | TED | و الإجابة تبدو أنها نعم. و سأعطيكم عينات مما توصلنا إليه. |
ve cevap şu ki ,cevabı bilmiyoruz. | TED | و الاجابة هي اننا لا نعرف الاجابة |
Hepsi ABD üniforması giyiyordu ve bu yüzden benim için soru ve cevap bayağı kolay oldu. | TED | وجميعهم يرتدون الزي الرسمي للولايات المتحدة الأمريكية، لذا بالنسبة لي، السؤال والجواب في الحقيقة أصبح أسهل ما يكون. |
Bugün buradayım çünkü, hesapları yaptık ve cevap şaşırtıcı bir şekilde evet; belki gerçekten de başarabiliriz. | TED | حسناً، أنا هنا اليوم لأننا أجرينا حسابات لذلك، والجواب بشكلٍ صادم، هو أننا ربما بالفعل نستطيع. |
ve cevap, "korsan mı yapar?" oldu. | Open Subtitles | والجواب هو .. هل يقوم بتصنيع القراصنة ؟ كلا .. |
ve cevap henüz değil, çalışıyorlar. | TED | والجواب هو، وليس بعد، انهم يعملون. |
ve cevap evet ve hayır; tüm bunlardan daha derin. | TED | والجواب نعم ولا؛ أنها أعمق من ذلك كله. |
ve cevap da, eğer yeterince dolap açarsanız, evet. | TED | والجواب هو -- نعم، إذا قمت بفتح يكفي منها. |
ve cevap, arada, yani gelişimde, yatıyor. | TED | والإجابة هي ما يقع في المنتصف أي التنمية. |
ve cevap, "evet" gibi göründü ve dil de, "gıda" gibi göründü. | TED | والإجابة يجب أن تكون نعم ، واللغة يجب أن تكون الطعام . |
Ve cevap: Statünün kendisini inşa etmesi gerekiyor. | TED | والإجابة: يجب على التمثال أن يبني نفسه. |
Yani "Avukatlar doğum kontrol için ne kullanır?" diye sorduğumda ve cevap da "kişilikleri" olduğunda sana atıfta bulunmadığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لذا ان قلت ما الذي يستخدمه المحامين كوسيلة منع حمل؟ و الجواب هو شخصياتهم اريدك ان تعرف انني لا اشير اليك |
Rheda'dan seninle evlenmesini istedin ve cevap vermekten kaçındı sanıyorum. | Open Subtitles | والان نفترض بانك طلبت ريدا للزواج وهي بحكمة تجنبت الجواب |
Derin bir soluk al ve cevap ver. | Open Subtitles | خذ نفساً عميق فحسب وأجب |
Jonah, konuşma. Sadece dinle ve cevap ver. | Open Subtitles | (جوناه)، لا تتكلّم، اسمع وأجب وحسب |
-Soru ve cevap bölümü şimdi bitti. | Open Subtitles | إنتهت فقرة الأسئلة والأجوبة لهذه الجلسة |
ve cevap, hayır, o sadece bir çocuk. | TED | والرد على هذا " لا حتماً " فهذا مجرد طفل ! |
ve cevap, evet yapabiliriz ve yaptık. | TED | و الإجابة هي، نعم، تستطيع، و استطعنا نحن فعل ذلك. |
Modelimiz de gri ve cevap şıkkı E, yani hepsi, hepsini içeren model. Ölçülen sıcaklık ölçümlerini | TED | و هذا هو النموذج بالرمادي الفاتح و الاجابة هي أن نموذجا يشمل (انها الاجابة e) علىSAT هي "كل ما سبق" |