O ve Cody'nin kaybedecek çok şeyi vardı. | Open Subtitles | هو وكودي كَانَ عِنْدَها كُلّ شيءُ للفَقْد. |
Astor ve Cody'nin birbirini suçlaması gibi. | Open Subtitles | إنه أشبه بطريقة أستور وكودي في إلقاء اللوم |
- Lorna ve Cody'yle yaptığımızda-- | Open Subtitles | الآن، عندما لورنا وكودي وانا فعلنا هذا، كانت... |
Orlando'daki dedesi ve anneannesinin evinde Astor ve Cody'yle kalabilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يعيش مع آستر و كودي أجدادهم في أورلاندو |
Shula ve Cody lider. George ve Tom bir puan geride. | Open Subtitles | شولا و كودي في المقدمة جورج و تومي بنقطه واحده خلفهما |
Bence Zack ve Cody'deki çocuklar külotla dolansa şov daha komik olur. | Open Subtitles | أعتقد أنَّ مسلسل "زاك وكودي" سيكون مضحكاً أكثر لو ظروا بالمسلسل بسروالهم الداخلي |
Zack ve Cody'nin Tatlı Yaşamı dizisinde bütün bir bölümü buna ayırmışlardı. | Open Subtitles | لقد أنتجوا حلقة كاملة عن هذا في مسلسل (يوميات زاك وكودي) |
Fiona ve Cody yolunun dışındalar. | Open Subtitles | فيونا وكودي في طريقهم للخارج |
küçük bir teke tek karşılaşma. tank evans ve... cody... cody Maverick arasında. | Open Subtitles | منافسة ركوب أمواج بين "تينك إيفنس" و "كودي". |
ve Cody Maverick, bir kaç gün önceki felaketten sonra bu hale geldi. | Open Subtitles | و "كودي مافريك"، من هزيمة منكرة منذ يومين لهذا. |
Dexter, bunu seninle birlikte başarmayı isterim ama uzun süredir yalnız bir anneyim ve bence Astor ve Cody de bu işte başarılı olduğumu doğruluyor. | Open Subtitles | "أنا أفضل أن افعل هذا معك "ديكستر ولكننى كنت أم وحيدة منذ فترة طويله واعتقد أن "أستور" و"كودي" يثبتان |