Ve bu sezon, saha içinde ve dışında en iyi şekilde odaklanmanızı istiyorum. | Open Subtitles | ولهذا السبب فيجب ان تركزوا في داخل وخارج الملعب |
Ülke içinde ve dışında bağlantıları var. | Open Subtitles | لديه ارتباطات من داخل وخارج الولايات المتحدة |
Teknolojimiz bize eşsiz şekilde zaman içinde ve dışında gezinmemize olanak sağlıyor. | Open Subtitles | أمّنَتْ لنا تقنيّتنا بشكلٍ استثنائيّ إمكانيّة السفر ضمنَ و خارج نطاق الزمن، |
Jason gerçeklik içinde ve dışında sürükleniyor, | Open Subtitles | جايسون ينجرف داخل و خارج الواقع |
Bağlantı kablolarında parmak izi tespiti yapın... sürücü kabininde, içinde ve dışında. | Open Subtitles | .. ابحث عن بصماتٍ على هذه المقابضّ . ومن داخل الشّاحنة وخارجها |
Başka bir deyişle, şirketin stratejik finansal hedeflerine ulaşması için tüm yetenek ve becerilerinizi kullanmalısınız ve bunu, şirketin içinde ve dışında, diğerleriyle etkin bir şekilde çalışarak yapmalısınız. | TED | ولكن بعبارة أخرى، هذا يعني أن عليك استخدام مهاراتك ومواهبك وقدراتك لمساعدة المنظمة على تحقيق أهدافها المالية الاستراتيجية وذلك من خلال العمل بفعالية مع الآخرين، داخل المنظمة وخارجها. |
Ülke içinde ve dışında dikkatli olmamız gerek ve olacağız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نبقى يقظين فى الداخل و الخارج. |
Ben Tanrı'nın çocuğuyum ve beyzbol sahasının içinde ve dışında beni seven bir babam var. | Open Subtitles | أنا تابع لله ولدي أباً يحبني داخل وخارج ملعب البيسبول |
Saha için de ve dışında saldırı geçmişi olan bir futbolcu. | Open Subtitles | كان لاعب كرة قدمٍ مع تاريخ بالإعتداءات داخل وخارج الملاعب. |
Ringin içinde ve dışında en adi rakiple karşılaşacaklar. | Open Subtitles | وسيواجهون المنافس الاكثر شراسة. داخل وخارج الحلبه. |
Uzaktan kumandalı kameralarımı, barın içinde ve dışında her yere yerleştirdim. | Open Subtitles | كاميراتى تسطير على جميع الزوايا داخل وخارج الحانة |
Mısır'da, ki araştırmamda buraya odaklandım, hisarın içinde ve dışında, bir sürü soruna tanık oldum. | TED | في مصر , حيث تتركز أبحاثي هناك , رأيت الكثير من المشاكل داخل وخارج القلعة . |
Evin içinde ve dışında olduğu belli. | Open Subtitles | وأستطيع وضعها داخل وخارج المنزل |
Mağaza içinde ve dışında adamlarım var. | Open Subtitles | لدي شرطة بداخل و خارج المتجر |
Saha içinde ve dışında. | Open Subtitles | داخل و خارج الصالة |
Avukat değilsin ve bir avukatlık şirketinde ortak olmanın şirket içinde ve dışında bir anlamı var. | Open Subtitles | ، إنكِ لستِ بمحاميّة ...وأن تكون لكي الشراكة بشركةِ مُحاماة ، يعني شيئًا كبيرًا ، بداخلِ الشركة وخارجها |
Pist içinde ve dışında davranışları düzgün. | Open Subtitles | موقفه على الحلبة وخارجها |
Güvenli bölgenin içinde ve dışında. | Open Subtitles | داخل الدائرة وخارجها |
Ülke içinde ve dışında dikkatli olmamız gerek ve olacağız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نبقى يقظين فى الداخل و الخارج. |