ويكيبيديا

    "ve dediler ki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وقالوا
        
    Netscape kodları yayınlama kararı verdiğinde... insanlar biraz kıllandılar ve dediler ki... Open Subtitles عندما قررت نيتسكيب اطلاق نصها المصدري شعر الناس بنوع من الصحوة وقالوا
    Az önce aradılar ve dediler ki kazanan kızın tacını elinden almışlar. Open Subtitles لقد إتصلوا الآن وقالوا بأن حاملة اللقب لا بد أن تترك تاجها
    çünkü geldiler ve dediler ki, "Bize yeni bir bina yapmanızı istiyoruz. TED لأنم جاؤوا إلينا وقالوا : نحن بحاجة لكم لإنشاء مبنى جديد , فنحن نعمل فى
    Geldiler ve dediler ki -sıradan müteahhitlerden farklı olarak- dediler ki: "Biz Louisville'de bir çağdaş sanatlar müzesi yaparak TED وجاءوا إلينا وقالوا انهم، على عكس المطورين الإعتياديين وقالوا : نحن نريد أن تبدأ من خلال التوفير متحف الفن المعاصر
    Yayınlandığında çok sinirlenmişlerdi ve dediler ki eğer bu fotoğrafı çeken adamı bulurlarsa onu öldüreceklerdi. Open Subtitles استشاطوا غضبا عندما نشرنا الصورة وقالوا ان قبضوا على من التقط الصورة فسوف يقتلونه
    Onu inşa ederkenki problem, Balili işciler bu planları gördüklerinde onlara baktılar ve dediler ki "Bu nedir?" TED ومشكلة تشييدها -- حينما رآى عمال البناء الباليون رزمة طويلة من الخطط، نظروا إليهم وقالوا: "ما هذا؟"
    Bende labaratuarımızdan bununla ilgili birşey yapmalarını istedim, ve dediler ki, ''Birşeyler yapabiliriz.'' TEDx Amsterdam'a özel olarak dünyadaki TED فطلبت من مختبرنا أن يفعل شيئا حيال ذلك ، وقالوا : "حسنا ، يمكننا أن نفعل شيئا". لقد صنعوا لي أكبر LED في العالم
    Onun için Livermore mühendisleri, ölmüş insanların, ve belki canlı origamistlerin, yapmış oldukları işlerden faydalanmak istediler, ve dediler ki "Bakalım başkası böyle birşey yapmış mı." TED لذا فإن مهندسي ليفرمور أرادوا الإستفادة من أعمال الناس الموتى أو بالأحرى من فنانو الأوريغامي الأحياء، وقالوا: "دعونا نرى ما إذا كان باستطاعة أحد القيام بذلك"
    Binanın görünüşünü değiştirmek istiyorlardı ama hiç paraları yoktu ve dediler ki: "Sana 100.000 dolar verirsek, bununla ne yapabilirsin?" TED هذه هي البناية ولم يكن لديهم المال اللازم وكان عليهم إعادة صبها وقالوا إذا أعطيناك 100،000 دولار ماذا يمكن أن تقدمي لنا
    Bunu biraz düşündüler, ve dediler ki, "Hmm, sanırım yapılabilir. Bir hesaplayalım." TED وفكّروا في ذلك الأمر ، وقالوا : "حسنا ، أعتقد أنّ ذلك ممكن. دعونا تشتغل على الأرقام."
    Böylece odalarına gittiler, ve bu konuyu düşündüler. Daha sonra geri geldiler ve dediler ki "Aslında, bu daha da kolay." TED فعادا، وفكّروا في هذا الموضوع. ثمّ عادوا ، وقالوا "في الواقع ، سيكون الأمر أكثر سهولة".
    Washington'dan buraya bir gün için geldim, ve dediler ki şahsen buraya gelmem lazımmış. Open Subtitles "لقد عدت لتوي من "واشنطن وقالوا بأنه عليّ الحضور إلى هنا شخصياً
    Onlar da dolunayda ormana geldiler. ve dediler ki; Open Subtitles ...وأتوا الى الغابة عند إكتمال القمر ، وقالوا
    ve dediler ki, "Bu çocuklar yanlış yönlendiriliyor." TED وقالوا "إن ھؤلاء الفتيان مضلَّلون."
    ve dediler ki, " Hey, biliyor musun, bizce Doppler etkisinin grafiğinin eğimini dikkatlice incelersek uydunun antenimize en yakın olduğu ya da en uzak olduğu anları hesaplayabiliriz. TED وقالوا " كما تعلمون ، نعتقد أنّه يمكننا بالنّظر إلى المنحدر في تأثير"دوبلر" معرفة النقاط التي يكون فيها القمر الصناعي الأقرب إلى هوائياتنا والنقاط التي يكون فيها الأبعد.
    Beni kenara çektiler ve dediler ki, "Mick, böyle böyle." Open Subtitles أخذوني جانباً وقالوا لي, "مايك),الأمر هكذا)".
    Kalabalık ikisine bağırıyordu ve dediler ki: "Bu Robeson'un oğlu. Yakaladık onu." Open Subtitles سحبوهما من داخل السيارة وقالوا هذا (روبنسون جونيور) صار بحوزتنا
    ve dediler ki denetimci olmak için çok yaşlıymışım. Open Subtitles وقالوا انى عجوز على ان اساعد
    Sonra bizi çağırdılar ve dediler ki "Çocuklar size ihtiyacımız var." Böylece kıçlarımızı Musul'a gönderdiler. Open Subtitles وقالوا "نحن بحاجتكم يا رجال" ثم قاموا بإعادة نشرنا إلى (الموصل)
    ve dediler ki... Open Subtitles .. في المنتجع ، وقالوا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد