Bak, şu anda, daha fazla endişeliyim... Kate, Lance ve Derek için. | Open Subtitles | انا حقاً اريد ان اعرف المزيد عن كيت ولانس وديريك |
Çalışıyoruz, yazıyoruz ve Derek'in çılgın fikirleri var ve Eileen bir yıldızla devam etmek istiyor. | Open Subtitles | ونحن نعمل و نكتب وديريك كان لدية افكار مجنونة ايليين تريد ان تمثل الدور نجمة مشهورة |
Tamam, belkide O ve Derek arasında bir rekabet vardı. | Open Subtitles | حسنا حتى، ربما انها وديريك كانوا يتنافسون، |
Eminim Jill ve Derek buralarda yaşıyordur. | Open Subtitles | أَنا متأكّدة جيل وديريك يعيشان هنا. |
Tamam, şimdi Ellie ve Derek ayrıldıktan sonra, Ellie arabasıyla takla atmış, | Open Subtitles | حسنا، وبالتالي فإن أيلي يوم أنفصالها من ديريك تدحرجت بسيارتها لها قبالة |
Jill ve Derek'in burada oturduğunu sanmam. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد جيل وديريك يَعِيشانِ هنا. |
Bu demektir ki; olay olduğunda Ted ve Derek barda hala içiyorlardı. | Open Subtitles | وهو ما يعني... وكانت كل من تيد وديريك لا يزال في حانة للشرب عندما حدث ذلك. |
Yıllar mesele değil, mesele erkek ve Derek iyi bir adam. | Open Subtitles | ليس الأمر بالسنين بل بالرجل... وديريك رجلٌ طيّب |
Sen Derek'in kız kardeşisin ve Derek öldü. | Open Subtitles | أنت أخت ديريك وديريك فارق الحياة |
Sen ve Derek, insanlar siz gördüğünde rahatsız olmuyorlar gibi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت وديريك تتصرفان بطريقة تضايق الناس . |
Dr. Keyes ve Derek. Joyce ve Derek? | Open Subtitles | كيز وديريك جويس وديريك |
Sen ve Derek, yürümeyecek. | Open Subtitles | أنتِ وديريك... لا تنفعان سويّة |
Sen ve Derek, yürümeyecek. | Open Subtitles | أنتِ وديريك... لا تنفعان سويّة |
Sen ve Derek, ah... beraber misiniz? | Open Subtitles | إذن أنت (وديريك)، هل أنتما معا؟ |
Cameron ve Derek birlesene kadar burada hic beyaz cete yoktu. | Open Subtitles | قبل أن يجتمع " كامرون ألساندر " و " ديريك فينيارد |
Kardeşimle vakit geçirirdi ve Derek'i benden alana kadar onu kontrolüm altında tutardım. | Open Subtitles | وأنا صاحبتها إلى أن صاحبت ديريك وأخذته مني خالك معها ؟ |