Bir parçası kayıp ve elimizde sadece yapbozun yarısı var. | Open Subtitles | نحن في عداد المفقودين قطعة وليس لدينا سوى نصف اللغز بأكمله. |
Bu, bu haftaki ikinci haneye tecavüz ve elimizde tek bir ipucu bile yok. | Open Subtitles | ثان اقتحام للمنازل بهذا الأسبوع وليس لدينا أي دليل |
Ölüm haberi, durumu örtbas etmek içindi ama gerçekten de ölüyor ve elimizde hala bir tedavi yok. | Open Subtitles | الموت عبارة عن قصة للتغطية لكنها تحتضر فعلا وليس لدينا علاج |
Bizi mahkemeye verecek ve elimizde yapabileceğimiz bir numara kalmadı. | Open Subtitles | سوف يقوم بمقاضاتنا، ولا نملك أي خدع مخبئة في أكمامنا. |
Dünya'yı yok edecek paradoksu durdurmak için sadece iki günümüz var ve elimizde tek bir ipucu bile yok. | Open Subtitles | تبقّى لنا يومان فقط لإيقاف المفارقة الزمنية التي ستُدمّر العالم، ولا نملك أثراً واحداً. |
Birkaç gündür bu işin içindeyiz ve elimizde hiçbir şey yok! | Open Subtitles | سنكون هنا بعد يومين, وليسَ لدينا أى شىء حتى الآن |
Bütün gecedir uğraşıyoruz ve elimizde hiçbirşey yok. | Open Subtitles | نحن نبحث في هذا طوال الليلة ولم نجد شيئاً |
Hayır, babam hediye konusunda bize güveniyor ve elimizde hiçbir şey yok bu yüzden odamda hemen gizli toplantı yapmamız lazım. | Open Subtitles | لا. أبي يعتمد علينا أن نأتي بهدية وليس لدينا شيء مطلقا لذلك يجب أن نعقد إجتماع سري طاريء |
Annesi hapiste ve elimizde başka akraba bilgisi yok. | Open Subtitles | والدته مسجونة وليس لدينا أي أفراد عائلة على السجلات |
ve elimizde ipucu da yok. | Open Subtitles | وليس لدينا أي وسيلة للوصول إليه |
ve elimizde diğer cinayetlerle alakalı olarak ona karşı hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وليس لدينا شيء يربطه بالجرائم الأخرى |
Şimdi Pinky'nin adamlarından biri ölü ve elimizde hiç bir şey yok. | Open Subtitles | ( الان كل مالدينا جثة من اجل ( بينكي وليس لدينا شيئ لنعرضه عليه |
Film çekimleri Paris'te ve elimizde senaryo yok. | Open Subtitles | الفيلم سيتم تصويره في (باريس) وليس لدينا نص. |
ve elimizde Felton'ı bu suça bağlayan hiçbir fiziksel kanıt yok. | Open Subtitles | وليس لدينا دليل مادي ليربط فيلتون) بهذه الجريمة) |
Bu olayda 27 insan çalışıyor ve elimizde bir şey yok, Sweets. | Open Subtitles | سبعة وعشرون شخصا يعملون على هذه القضية ولا نملك شيئا يا (سويتز). |
ve elimizde bir kaç saniyelik röportajdan başka bir şey yok. | Open Subtitles | ولا نملك شئ سوى عدة ثوانٍ من المقابلة |
Bir kaç gün sonra yine mahkemedeyiz ve elimizde hiçbir bok yok! | Open Subtitles | سنكون هنا بعد يومين, وليسَ لدينا أى شىء حتى الآن |
- 6 çiftlik oldu ve elimizde bir şey yok. - Hala bir tane var. | Open Subtitles | ـ بحثنا في 6 حقول ولم نجد شيئًا ـ لا زال هناك حقل لنبحث به |
Birkaç gündür dışarıdayız ve elimizde sadece iki silah, ezilmiş fasulye konserveleri ve birkaç da futbol tişörtü var hemen hemen. | Open Subtitles | نبحث بالخارج منذ يومين ولم نجد سوى مسدسين وعلب فاصولياء منبعجة -وبعض أثواب كرة القدم تقريبًا . |