Sen, canım, kasabaya gidiyoruz, bana yeni ayakkabı ve etek satın alacaksın. | Open Subtitles | عزيزي ستذهب للبلده لتشتري لي حذاء وتنورة جديده |
- Olamaz! Bu adama saten iç çamaşırları, bir elbise, kazak ve etek veya hatta giyebileceği bir yatak kıyafeti verin... | Open Subtitles | أعط هذا الرجل ملابس داخلية حريرية وفستان، بلوزة، وتنورة |
Topuksuz ayakkabılar ve etek. | Open Subtitles | أحذية بدون كعب وتنورة |
Ancak, gömlek çok şeffaf, ve etek çok sıkı. | Open Subtitles | مع ذلك , القميص شفاف والتنورة ضيقة |
Bu ve etek benim fikrimdi. | Open Subtitles | التي والتنورة كَانتْ فكرتَي. |