Köprücük kemiği ve göğüs kafesinin üst kısmında çentik izleri var. | Open Subtitles | ويبدو أن هناك علامات منحنى متماثل من خلال الترقوة والصدر العلوي. |
Orta çizgi ve göğüs röntgeni lazım, ölçümler! | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى خط وسط والصدر بالأشعة السينية، والقانون الأساسي. |
ve göğüs kanseri kampanyası -- tekrarlıyorum, bu bir yarışma değil. | TED | وحملة سرطان الثدي مرة ثانية، هذه ليست منافسة |
- Arkasında dur, ellerini kalçalarına koy ve göğüs kafesine doğru kaydır iki tarafta da aynı mesafe olup olmadığına bak. | Open Subtitles | قف خلفها و ضع يدك على وركها و بعدها أرفع يديك باتجاه القفص الصدري و قم بمعرفة إذا كانت المسافة متساوية على كل طرف |
Boyun ve göğüs travmasından dolayı olur. | Open Subtitles | هذا يحدث في إصابات العنق و الصدر |
Katil, bir eliyle onu aşağıda tutarak köprücük kemiğinin ve göğüs kemiğinin çatlatırken diğer eliyle de onu boğuyormuş. | Open Subtitles | بيد واحدة، القاتل قبض على الضحية كسر عظم الترقوة وعظم القص بينما يخنقها باليدّ الأخرى |
sağ 5 ve 7. kaburgalarda ve göğüs kafesinin sol tarafında çizikler var. | Open Subtitles | الضلعين الأيمنين الخامس والسابع، وهنا على الحافة اليسرى لعظم القص. |
Bu adam omurga, kalp ve göğüs kemiğinden kusursuzca geçen bir darbeyle öldürülmüş. | Open Subtitles | قتل هذا الرجل بطعنةٍ متقنه من خلال العمود الفقري، والقلب، وعظم القص |
Kemikler temizlenince daha net görürüz ama köprücük kemiği ve göğüs kafesinin üst kısmında... | Open Subtitles | ولكن يبدو أن هناك علامات الشق متناظرة إلى الترقوة والصدر العلوي. |
İyi haber, EKG ve göğüs röntgeni temiz. | Open Subtitles | ..حسنٌ، الأخبار السارة أن الصور الكهربية للقلب والصدر جائت سليمة |
Onun da boyun ve göğüs bölgesinde birçok bıçak yarası tespit edilmiştir. | Open Subtitles | أيضاً مصاب بالعديد من الطعنات في الرقبة والصدر |
Köprücük kemiği ve göğüs kafesinin üst kısmında çentik izleri var. | Open Subtitles | علامات الشق إلى... الترقوة والصدر العلوي... |
Olası kafa ve göğüs yaraları. | Open Subtitles | والصدر الرأس في ظاهرة إصابات |
Bazıları asbest ve göğüs silikonundan kötü olduğunu bazıları sadece rastlantısal olduğunu söyler. | Open Subtitles | البعض يقول أنه أسوأ من "الأسبست" أو زراعات الثدي والبعض يقول أنها مصادفات |
Bugün burada göğüs kanserine yenik düşen arkadaşlarımız sevdiklerimiz onuruna ve göğüs kanseri mücadelesini kazanan sevdiklerimiz adına pedal çeviriyoruz. | Open Subtitles | الليلة نقود على شرف أصدقائنا ومحبوبينا الذين واجهوا بتحدي سرطان الثدي وأصدقاؤنا ومحبوبينا الذين نجوا |
En çok, kalça ve göğüs büyütmelerinde kullanıIıyor. | Open Subtitles | ولكن مرة أخرى، والتحسينات الثدي هي الاستخدامات الأكثر شيوعا. |
Kan basıncı için düşük dozda Levofed vermeye başladık, ve göğüs tüpünden 350cc sıvı aktı. | Open Subtitles | كان علينا ان نعطيه محلول خفيف , لرفع ضغط دمه و محاليل الانبوب الصدري قدرها 350 سنتيمترات مكعبة حسناً |
Sizin de anlayabileceğiniz gibi pençelerini iç organlarına kadar batırmış ve göğüs kafesini keserek akciğerlerini yırtmış. | Open Subtitles | كما ترون ، لقد حفرت للداخل ، وجرحت للخارج نازعة أنسجة الرئتين وقطعت القفص الصدري |
Ön kol, dirsek ve göğüs kemikleri, el ve ayakların ön alt yüzeylerinin hepsi ateşten yanarak toz oldu. | Open Subtitles | دائرة نصف قطرها عظم الزند, القفص الصدري والواجهة الأمامية للأطراف السفلية كلها إنصهرت بفعل النار |
Omurilik şeridi karin ve göğüs kafesi üzerinden ilerler. | Open Subtitles | الحبل الشوكي يمر بالبطن و الصدر |
Altın zincirler ve göğüs kılları? | Open Subtitles | سلاسل الذهب و الصدر المشعر ؟ |
Karin ve göğüs kafesi. | Open Subtitles | و البطن و الصدر |
Kaburga ve göğüs kafesinin ön kısmına darbe izleri. | Open Subtitles | أدلة على ضربة بأداة غير حادة على السطوح الأمامية للأضلاع وعظم القص. |
Dört kurbanda da ciddi göğüs baskısı göstergesi olan kırık kaburgalar ve göğüs kafesi hasarı var, ama harici travma izi yok. | Open Subtitles | في الضحايا الاربعة كلهم الدلائل على الضلوع المكسورة و الضرر الحاصل لعظم القص يدل على الضغط الكبير الصدر ومع ذلك لا يوجد دليل على الضرر خارجيا |
Bu adam omurga, kalp ve göğüs kemiğinden kusursuzca geçen bir darbeyle öldürülmüş. | Open Subtitles | قتل هذا الرجل بطعنةٍ متقنه |