Gündoğumundan günbatımına, günbatımından gündoğumuna, gündüz ve gece, gece ve gündüz ... hep çıplak. | Open Subtitles | من شروق الشمس للغروب، ومن الغروب لشروق الشمس ليلا ونهارا ، نهارا وليلا عارية دائما |
Yanında bir İspanyol çeşmesi var ve bir şarkı söylüyor, gece ve gündüz durmadan. | Open Subtitles | وهناك نافورة إسبانية ملفوفه القرميد، وتغني ليلا ونهارا |
"Danışmanlar gece ve gündüz gelebilirler çünkü kendi aileleri yok." | Open Subtitles | يستطيع أن يأتي المستشارين ليلاً ونهاراً لأنهم لا يملكون أسراً |
- Tıbbi atıkları gece ve gündüz el arabasıyla taşırlar. | Open Subtitles | يدخلون هذه النفايات الطبية إلى هنا ويخرجونها ليلاً ونهاراً |
Uyanmamız, gece ve gündüz bir çelişkidir. | TED | عندما تستيقظ، فالليل والنهار هما تناقض. |
Oh, gece ve gündüz nasıl kötü mavna burada her saat ortalama | Open Subtitles | أوه ، أنت تقصدين كيف أن الأشرار يأتون إلى هنا في كل ساعات الليل و النهار |
Türbün bıraktığı zaman, 8000 wattlık elektrik üretecek, gece ve gündüz. | TED | وعندما تضخ التوربينات، ستنتج طاقة كهربائية قدرها 8000 واط طوال الصباح والمساء. |
Bangladeş şu an dünyadaki en hızlı yayılan ülke: Gece ve gündüz dakikada ortalama 2 şebeke. | TED | بنغلادش الآن هي أسرع دولة نامية في التطور في العالم، نظامين كل دقيقة في المتوسط نهاراً وليلاً. |
Umutla sizinle birlikte olduğum sürece gece ve gündüz benimle birlikte olacaksınız ve kutlayacağız. | Open Subtitles | كنت آمل أنك ستكون معي ليلا ونهارا وأنامعك ويمكنناأننحتفل |
İşte benim geçen sonbahar ve kışı gece ve gündüz 103üncü Cadde metro durağındaki bir bankta geçiren kadınla olan ilişkim, ta ki bir gün ortadan kaybolana kadar. | TED | هنا كانت علاقاتي مع المرأة التي عاشت أواخر الخريف والشتاء ليلا ونهارا على مقعد في محطة نفق الشارع 103 حتى اختفت في احدى الايام |
Gece ve gündüz, her dakika birlikte olacağız. | Open Subtitles | سنكون معا في كل دقيقة , ليلا ونهارا. |
Şu korkunun gece ve gündüz bize sıkıntı vermesi saçmalığını? | Open Subtitles | "هذا الخوف يفترس علينا ليلا ونهارا "فضلات؟ |
Onun topları gece ve gündüz Viyana üzerinde ateşlendi. | Open Subtitles | ~~مدفعه يقذف ليلاً ونهاراً ~~على مدينة فيينا |
Ben "gece ve gündüz" diyorum. | Open Subtitles | مثلاً، سأذهب ليلاً ونهاراً |
Gece ve gündüz elinde bir içki şişesi. | Open Subtitles | القاروره تلازمك ليلاً ونهاراً |
"Gece ve gündüz boyunca, aklınıza gelebilecek bütün aromalarda." | Open Subtitles | طوال الليل والنهار و أيّ نكهة يمكنكم تخيلها |
"Sikişme ve Yumruklama"'ın yanına yaklaşamıyordu, gece ve gündüz gibiydi. | Open Subtitles | لا تتطابق مع "اللكم والنكاح" ولا حتّى متقاربة، الليل والنهار |
Bir güneş tutulması, gece ve gündüz arasındaki hattı saklayan tek vakittir. | Open Subtitles | كسوف الشمس يحجب الخط بين الليل والنهار انه الوقت المناسب |
Yin ve Yang dünyanın işlemesi için gece ve gündüz gibi birbirleri için gereklidir. | TED | كل من ين ويانج ضرورة , مثل الليل و النهار , من أجل تتابع العالم . |
Sevgi ve sevdiklerin seninle olmazsa, gece ve gündüz güneş, ay ve yıldızlar ne işe yarar ki? | Open Subtitles | لليل و النهار الشمس و القمر و النجوم ... بدون الحب |
Külkedisi, Külkedisi Gece ve gündüz bu, Külkedisi'dir | Open Subtitles | سيندريلى سيندريلى فى الصباح والمساء يطلبون سيندريلا |
Gece ve gündüz aynı hızda yüzmeye devam edebilirler Ki bu olimpik bir yüzücüden daha hızlıdır. | TED | سواء ليلاً أو نهاراً وبسرعة تفوق سرعة السباح في الألعاب الأولمبية |
Çekim yapıyorduk. Uzak bir yerde, gece ve gündüz çalışıyoruz telefona bakamazsam bana kızma. | Open Subtitles | لقد كنت أصور في مكان بعيد، وسأصور ليلاً ونهارًا بعد ذلك، لذا لا تغضب إن لم أرد عليك |
Şimdi geriye dönelim ve biraz daha derinden ve gündüz vakti bu görüntüye bakalım. | TED | ولكن دعونا نعود للوراء ونتعمق قليلا ونلقي نظرة خلال النهار. |
Ona vampir olduğumu ve gündüz terasta yemek yiyemediğimi söyledim. | Open Subtitles | أنا أخبرتها أنى مصاص دماء النهار و ضوضائه ليس لى |