ويكيبيديا

    "ve gerçek şu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • والحقيقة هي
        
    • و الحقيقة
        
    • و حقيقة
        
    • و الحق
        
    • والأمر هو
        
    Ve gerçek şu ki çoğu kişi Afrika'nın berbat olduğunu düşünüyor. TED والحقيقة هي أن الكثير من الناس يعتقدون أن أفريقيا مشوَّهة.
    Ve gerçek şu ki, bu cidden fazla zaman almıyor. TED والحقيقة هي أن ذلك بالفعل لا يحتاج الكثير.
    Ve gerçek şu ki atığı yakıt olarak kullanmada iyi olsak bile, mutlaka her zaman biraz artan yakıt olacak. TED والحقيقة هي أنه حتى لو كنا جيدين باستخدام تلك النفايات كوقود، سيكون هناك دائمًا بعض الوقود المتبقي.
    Ve gerçek şu ki, bir an önce bu ameliyatı olmazsanız öleceksiniz. Open Subtitles , و الحقيقة هي لو أنكِ لم تخضعي بهذه الجراحة فسوف تموتين
    Ve gerçek şu ki yaşıyor mu, öldü mü bilmiyorum. Open Subtitles و الحقيقة إنني لا أعرف إنْ كان حيّاً ام لا
    Ve gerçek şu ki,... kendime erdem ve saygınlıkla... davrandığımı düşündünüz. Open Subtitles و حقيقة ان تظن انني أنسجم بدرجة من الرقي و الكرامة
    Bak, olanlar oldu, Ve gerçek şu ki, şu noktada bir yardım iyi olurdu. Open Subtitles .. انظر ما حدث قد حدث .. و الحق يقال بإمكاني الأستفادة من المساعدة في هذه اللحظة
    Ve gerçek şu ki, bu geçiş döneminde pek çok şey bizim için epey iyi gidiyor. TED والحقيقة هي أن أشياء كثيرة تسير في مصلحتنا خلال هذا التحول.
    Ve gerçek şu ki, kendini özel birine saklamanı isterim. Open Subtitles والحقيقة هي , اريدك ان تحتفظي بنفسك لشخص مميز
    Ve gerçek şu ki, babam ve annem yıllardır sorun yaşıyorlardı. Open Subtitles والحقيقة هي ، أنّ أبي وأمّي كانا يواجهان المشاكل لسنوات
    Sadece gerçekler önemli Ve gerçek şu ki hangi dünyada olursan ol bir mermi işini bitirir. Open Subtitles بل الحقائق فحسب، والحقيقة هي أن رصاصة قادرة على إخراجكِ من أي عالم تختبئين به
    Boş vermem lazım, daha önce de gördüm Ve gerçek şu ki, bu herkese olabilir, bize olabilir.. Open Subtitles يجب أن أترك الأمر أنه فقط لقد رأيت هذا من قبل والحقيقة هي ، يمكن أن تكون لأي أحد من الممكن أن يكون نحن
    Ve gerçek şu ki, bana en yakın insanları öldürmek konusunda çok yetenekli olduğu kanıtlanmıştır. Open Subtitles والحقيقة هي أنها أثبتت جدارتها في التكيف على قتل الأشخاص القريبين مني
    diyorlardı. Ve gerçek şu ki, bu bir insan sorunu. TED والحقيقة هي أن هذه مشكلة بشرية.
    Ve gerçek şu ki bu ülkeyle ilgili korkunç bir durum söz konusudur, öyle değil mi? Open Subtitles {\cH9CFFFE}.. والحقيقة هي {\cH9CFFFE}هناك خطبٌ عظيم بهذه البلاد، أوليس كذلك ؟
    Ve gerçek şu ki yaşıyor mu, öldü mü bilmiyorum. Open Subtitles و الحقيقة إنني لا أعرف إنْ كان حيّاً ام لا
    Ve gerçek şu ki, bu ısı küçük bir çocuk-deli bana yapma türüdür. Open Subtitles و الحقيقة هي أن هذه الحرارة تجعلني مهووسة بالفتيان
    Ve gerçek şu ki bunu tek başıma yapamam. Open Subtitles و الحقيقة أنه لا يمكنني أن أقوم بهذا لوحدي.
    Ve gerçek şu ki; o, bütün bu ünlü dergiler için kapak hikayesiydi. size önceden onun önemiyle ilgili bir fikir verir, bence. TED و حقيقة أنها كانت موضوع الغلاف لكل هذه المجلات المشهورة يعطيكم فكرة بالفعل حول أهميتها، كما أعتقد.
    Ve gerçek şu ki 7 insanın uçak düşmeden önce o uçaktan çıkması... Onlar için yeterince tuhaf değil mi? Open Subtitles و حقيقة أن سبعة أشخاص خرجوا من الطائرة غريبة بما فيه الكفاية
    Bak, olanlar oldu, Ve gerçek şu ki, şu noktada bir yardım iyi olurdu. Open Subtitles .. انظر ما حدث قد حدث .. و الحق يقال بإمكاني الأستفادة من المساعدة في هذه اللحظة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد