Herşey hazır olduğunda Tanrı Adem ve Havva'ya diyor ki: | Open Subtitles | وعندما كان الله قد أتم عمله، قال لآدم وحواء: |
Adem ve Havva cennetlerini kaybetti çünkü çok fazla şey bilmek istediler. | Open Subtitles | فقد آدم وحواء الجنة لأنهم أرادوا أن يعرفوا أكثر من اللازم |
Adem ve Havva da muhtemelen yok, 5,000 yıl önce konuşan yılan ve bahçe olabilir mi? | Open Subtitles | لا يمكن بأية حال أن ينحصر الأمر فى آدم وحواء منذ 5000 عام وثعبان يتكلم وجنّة, أليس كذلك؟ |
Adem ve Havva bir gün Cennet bahçesinde iken, çıplak olduklarını fark etmişler. | TED | في يوم من الأيام في جنة عدن قد لاحظ آدم و حواء أنهم عراة. |
Bugünlerde, Adem ve Havva muhtemelen daha farklı davranırlardı. | TED | لو عاش آدم و حواء في عصرنا هذا لتصرفوا بشكل مختلف على الأرجح. |
Hafızam beni yanıltmıyorsa Adem ve Havva'nın yaratılış amacından bahsediyordu. | Open Subtitles | إذا لم تخني ذاكرتي... إنه يتحدث عن الفائدة الحقيقية للرجل والمرأة |
Bu Görev İncil'deki Adem ve Havva hikâyesine benzemektedir. | Open Subtitles | هذه القصة تماثل قصة أدم وحواء الموجودة بالتوراه |
Elfler, insanlar Adem ve Havva'nın ilk günahı yüzünden lekelenmeselerdi neye benzeyeceklerini temsil eden, mükemmele yakın özelliklere sahip ölümsüz canlılardan oluşan bir ırktır. | Open Subtitles | فهم جنس كائنات خالدة شبه مثالية ويمثلون الصورة التي يتمنى أن يكون عليها البشر لو لم يتلوثوا بالخطيئة الأولى لآدم وحواء |
Adem ve Havva Tanrı'ya itaatsizlik edip... yasak meyveyi yiyene kadar. | Open Subtitles | عصيَ ادم وحواء الله واكلوا من الثمرة المُحرمة |
Adem ve Havva yasak meyveyi yediler ve sonuç olarak Cennet Bahçesi'nden kovuldular. | Open Subtitles | آدم وحواء أكلوا الفاكهة المحرمة والنتيجه كانت الطرد من الجنة |
Bizim davamızda ise Adem ve Havva'nın seks yaptığının söylenmesi insanların hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | في قضيتنا، الناس لا يحبّون... أنْ يُقال لهم أنّ آدم وحواء مارسا الجنس. |
Tüm bunlar Adem ve Havva ile ya da bir kast ya da cinsiyetle ya da belirli bir ırkın gücüyle ya da bir imparatorluğun eski şanıyla ya da hayal edilen ilahın hediyesi olan bir kara parçasıyla ilgili olabilir. | TED | وقد تكون هذه الأساطير عن آدم وحواء أو حول سيادة طائفة أو جنس معيّن أو حول رخاء أحد الأعراق بعينه أو حول الأمجاد التاريخيّة للإمبراطوريات أو الحضارات أو حول الأراضي التي وهبتها بعض الآلهة التخيلية. |
Adem ve Havva'nın hikayesinden çıkardığı şey şudur: | Open Subtitles | هو يعتقد أن عبرة قصة آدم وحواء هو |
Adem ve Havva şarap renkli kulübelerinde yaşıyorlardı. | Open Subtitles | آدم وحواء في كوخ مغطى بالكرمة. |
Başka bir yere gideriz, Adem ve Havva gibi en baştan başlarız. | Open Subtitles | سنذهب لمكان آخر نبدأ كآدم وحواء |
Cennet Bahçesi hikayesinin Adem ve Havva'nın çıplak hissetmesi ve utanmaları ile ilgli olmayacak şekilde ikinci bir mahremiyet yorumu bulunmaktadır. | TED | هناك تفسير آخر متعلق بالخصوصية في قصة جنة عدن و هو ليس له علاقة بقضية شعور آدم و حواء بالعري و بالحرج. |
Bahçede,Adem ve Havva bariz şekilde memnunlar. | TED | في الجنة، إن آدم و حواء مكتفيين مادياً. |
Bununla birlikte, kitapta, aynı zamanda bize bu tarz bir toplumdan, Adem ve Havva'nın cenneti terk etmek için izlediği yola benzer olan çıkış yolunu dagösteriyor | TED | لكن، في الكتاب، هو يوفر لنا مخرج من ذلك المجتمع، كالذي اضطر آدم و حواء اتخاذه للخروج من الجنة. |
Kapısı olan kapalı yer, bizi özel odanın dışında tutuyor ve aynı Âdem ve Havva gibi uzaklaştırılıyoruz. | TED | حيث يمنعنا السياج المغلق من العبور إلي الحرم الداخلي، مطرودين تماما كآدم و حواء |