Yani, Irak'a kadar o kadar yol gittin ve hiç bir şey hissetmedin. | Open Subtitles | أعني, أنت قطعت كل تلك المسافة إلى العراق و لم تستطع الشعور بشئ |
Yani bu adamın 5 yıl önce öldüğünü ve hiç değişmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | إذن ذلك الرجل إختفى منذ خمس سنوات و لم يتغير فيه شيئاً ؟ |
Onu dolandıran ve hiç yeşil kart başvuru işlemlerini başlatmayan göçmenlik avukatına 8.000 dolar harcadı bu nedenle o da vazgeçti. | Open Subtitles | لقد انفقت 8 آلاف دولارعلى محامي الهجرة الذي قام بسرقتها و لم تحصل ابداً على البطاقة الخضراء لذا هي فقط استسلمت |
Saat 11'e kadar 21'den 25'e kadar olan numaraları çağırdılar. Bu biraz sürecekti, ve hiç bedava yüz boyama ya da geçici dövme yoktu ki mağazanın dışında oluşan erimeyi engelleyebilsin. | TED | بحلول الساعة 11 تمت مناداة الأرقام بين 21 و 25؛ إذاً سننتظر لفترة طويلة. ولا يوجد ما يكفي من الرسم على الوجوه أو الوشم المؤقت المجانيين، لمنع حدوث الانهيار خارج المتجر. |
Göründüğü kadarıyla hiçbirşey kımıldamadı ve hiç enerji alışverişi olmadı. | Open Subtitles | لا يبدو أن شيئاً يتحرّك .و لم يتم تبادُل الطاقة |
Arabanın her tarafında maymunlar vardı ve hiç kimse bir şeyler söylemiyordu. | Open Subtitles | لقد كان هناك قرده على السيارة و لم يقل احد اى شىء |
Bethany'nin Radley'den gizlice kaçtığı ve hiç geri gelmediği gece. | Open Subtitles | الليله التي هربت فيها بيثاني من المصحة و لم تعد |
Kafir olabilirim ama hayatım boyunca, buradayım ve hiç kötülük yok içimde. | Open Subtitles | أَنا وثنية، رغم ذلك يمكننى أَن أكون هنا كل حياتي و لم أفكر بالشر |
Arabada on dakikadır müzik çalıyorsa ve hiç reklam girmediyse. Bundan ne anlam çıkarırsın? - AM mi FM mi? | Open Subtitles | و لم يقطعها أي إعلان ماذا تستنتج من ذلك؟ |
Çok az arkadaşım vardır ve hiç eğlenmem. | Open Subtitles | ، لدي أصدقاء قليلون للغاية . و لم أحظ بالترفيه قط |
Ama biz doğru yolda devam ettik ve hiç şikayet etmedik. | Open Subtitles | لكننا إستمرينا إلى الأمام و لم نشكو أو نتذمر |
Ama biz doğru yolda devam ettik ve hiç şikayet etmedik. | Open Subtitles | لكننا إستمرينا إلى الأمام و لم نشكو أو نتذمر |
Bu saçmalıkla başa çıkmak zorunda kalan bendim ve hiç kötü bir şey olmadı. | Open Subtitles | أنا الوحيدة التي يجب عليها أن تعيش مع هذه الشئ المرعب و لم يحدث شيئاً سيئاً |
Bugüne kadar gördüğüm hiçbir şeye benzemiyor, ve hiç böyle bir gelişme hızı ya da biçimi görmedim. | Open Subtitles | انه حقا ليس مشابه لاي من ماشاهته حتى الآن، و لم ارى تطوير أسرع أو ترتيب مثل هذا. |
Burası maksimum korumalı cezaevi ve hiç bir tür silahınız yok mu? | Open Subtitles | هذا سجن مؤمن إلي أقصي حد ولا يوجد به أية أسلحة |
ve hiç rüzgar yada başka bir şey olmadan deniz ortasında kalmışım öyle mi? | Open Subtitles | ولا توجد رياح أو أى شىء؟ وأنا محبوس فقط هناك لمدة طويلة؟ |
Ve daha sonra zaman onu senden alır ve hiç bir zaman yapamazsın. | Open Subtitles | ومن ثم يحصل على الوقت بعيدا عنك، وأنت لم تفعل. |
Bu seks partisinde sana katılmak isterdim ama katılamam çünkü gidip kölelik yapmam gerekiyor ve hiç paydosumuz da yok. | Open Subtitles | أحب أن أنضم إليكم في هذه العربدة ، لكنني لا استطيع... ... لأنني يجب أن أذهب يكون عبدا ، وأنا لا أحصل على أي فواصل. |
Şimdi, cevaplara ihtiyacım var ve hiç vaktim yok. | Open Subtitles | أنا الآن احتاج بعض الاجابات و ليس لدي وقت. |
Carol benim annem, ama Henry benim babam değil ve hiç olmadı. | Open Subtitles | كارول والدتي، لكن هنري ليس والدي وأبدا كان. |
Bütün gece internetteydim, ve hiç bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لقد كنت على الإنترنت طوال الليل ولم أحصل على شيء |
Büyükannesi çay yapmak için kalkınca, onu benim kucağıma yerleştirdi ve hiç bu kadar bir deri bir kemik kalmış bir çocuk görmemiştim. | TED | عندما قامت جدته لصنع الشاي، وضعته في حضني ولم أشعر قط بطفل في مثل هذا الهزال |
Farklı eyaletlerde yaşıyorlardı ve hiç karşılaşmadılar. | Open Subtitles | لقد عاش ضحاياه في ولايات مختلفة ولم يسبق لهم أن قابلوا بعضهم أبدا |
Sabit bir gözlem yerinden fotoğraflıyorum ve hiç hareket etmiyorum. | TED | أصور من أفضل نقطة نظر ثابتة ولا أتحرك أبداً. |
Bunların kayıtlardan çıkarılmasını istiyorum, ve hiç kimsenin benim bu devlete olan sadakatimden şüphesi olmasın. | Open Subtitles | وأناشد الرئيس الموقر حول حذف هذا من التسجيل، وليس هناك أيّ أحد يشك بولائي إلى هذه البلاد. |
Olaylara bakış açımız farklı ve hiç de süpriz değil. | Open Subtitles | نحن لدينا رؤية مختلفة تماما لحقيقة ما حدث وهذا ليس مفاجئا |