Ve bugün penguenler için iki tehdit var: kontrolsuz balık avlanması ve küresel ısınma. Aslında her birimizin | TED | وما يهدد البطاريق اليوم الصيد الجائر والاحترار العالمي وهما الأمران |
Yani, olay iyi yapmakla alakalı değil, küresel büyüme ve küresel işe alımla alakalı. | TED | كما ترون الامر لا يتعلق بتحسين الدخل فحسب ان الامر يعني النمو العالمي والتوظيف العالمي |
Bu nedenle ben de Richard Wilk'in analojisini tercih ediyorum ki o yereli küresel ve küresel olanı yerel yapma şeklindedir. | TED | هذا هو السبب لكوني أفضّل قياسا يلك ريتشارد في عولمة المحلية وإضفاء الطابع المحلي على الصعيد العالمي. |
Bu durum kamu çalışmalarını ulaşım sistemlerini ve küresel veritabanlarını etkiliyor. | Open Subtitles | ما يؤثر على الأعمال العامة، نظم النقل .و قواعد البيانات العالمية |
Yeni bir nesil - iyi eğitilmiş, birbirine bağlı, evrensel değerlerden ilham alan- ve küresel bir anlayış bizim için yeni bir gerçeklik yarattı. | TED | فجيل الشباب المثقف المتصل والملھم بالقيم العالمية والفھم الكوني، خلق لنا واقعا جديدا. |
Küresel hedeflerimizi yeniden düşünmek, yenilenebilirlik yoluyla sürdürülebilirliğin ötesine geçmek ve küresel ısınmayı tersine çevirmek için gereklidir. | TED | نحن بحاجة إلى إعادة التفكير في أهدافنا العالمية، لتجاوز الاستدامة نحو التجدد، وفي طريقنا لذلك نعكس الاحتباس الحراري. |
Daha sonra çoğu kişinin emekliliği düşünmeye başladığı yaşlara geldiklerinde o değerlere geri döndüler ve giderlerini azaltıp gösterişsiz bir şekilde yaşamaya ve küresel yoksullukla mücadele etmek için hem paralarını, hem de zamanlarını ayırmaya karar verdiler. | TED | وقرروا أن يستقطعوا من نفقاتهم، للعيش بتواضع ، و إعطاء كل من المال و الوقت للمساعدة في محاربة الفقر العالمي. الآن ، قد يقودك ذكر الوقت إلى التفكير ، حسناً ، هل على التخلي عن وظيفتي و التفرّغ |
Sert bir ikilemle karşı karşıyayız. Bazı şehirler çok iyi gelişir ve küresel büyümeyi sürüklerken, diğerleri tökezleyip gelişmeyi aşağı doğru çekmektedir. | TED | لكننا نواجه معضلة كبيرة حيث ستزدهر بعض المدن وستقود النمو العالمي وأخرى ستتعثر وتتوارى للخلف. |
Bunun darlık, gerileme ve küresel yoksulluğa yol açacağı kanısındalar. | TED | يرونه وصفة للضيق والتردي والفقر العالمي. |
Çok etkili bir yöntem geliştirdiler ve küresel anlamda son derece kârlı bir sistem. | TED | لقد طوروا بذلك واحدًا من أكثر الأنظمة فعالية وأعلاها مردودًا على المستوى العالمي. |
Bu politik ve küresel ekonomide devleti değiştirme söz konusu olduğunda pes etmeyi seçmek çok kolaydır. | TED | إن من السهل في هذه السياسة والاقتصاد العالمي أن ترغب في الاستسلام عندما تفكر في إصلاح الحكومة. |
Balıkçı kedileri için, yerel insanlar ve küresel toplum için bir kazan-kazan-kazan stratejisi. | TED | إنها حالة منفعة متبادلة، بالنسبة لقطط الصيد والسكان المحليين والمجتمع العالمي. |
Önemli biçimde balık sosyal çevresinin birinden diğerlerine bilgiyi yayarak yapmış olduğu milyonlarcamızı doyuran ve küresel ekonomiyi ayakta tutan bütün bu mercan resifini etkileyen bu hareketleri sayesindedir. | TED | لذلك بشكل ملحوظ، الشبكات الاجتماعية للأسماك تسمح لأفعال واحد لنشرها إلى كثيرين ويمكن أن تؤثر على الشعاب المرجانية بأكملها، التي تغذي الملايين منا ودعم الاقتصاد العالمي لكل واحد منا. |
Sonunda sanırım küresel üretimin yüzde 60'ı ve küresel talebin yüzde 25'i masada idi. | TED | حصلنا بالنهاية على موافقة ما يعادل، 60 بالمئة من الإنتاج العالمي وخمسة وعشرون بالمئة من الطلب. |
Atmosfere girince...sert magma topu hızla kutupları eritecek ve küresel sel olacak. | Open Subtitles | مع دخوله للغلاف الجوي للارض سيتحول الى حمم بركانية ساخنة وسيذيب الكتل الجليدية حتى يسبب الفيضان العالمي |
Kanal yetkilileri havzalarını ve küresel ticareti korumak için güç kullanıyor. | TED | تستخدم السلطات المخولة القوة لتحمي مستجمعات المياة والتجارة العالمية |
ve küresel teamülleri desteklemelerini söylüyorum. | TED | وأدعوهم إلى التمسك بالاتفاقيات العالمية. |
Harvard Tıp Fakültesi ve Brigham ve küresel Sağlık Kadın Hastanesi Bölümü'ne katıldım. | TED | التحقت بكلية الطب بجامعة هارفرد ومستشفى بريغهام ومستشفى المرأة شعبة الصحة العالمية. |
Bu zaman çerçevesinde ve küresel Terör Savaşı'nda 5.440 aktif görevli asker çatışmada öldü. | TED | خلال هذه الفترة وفترة الحرب العالمية على الإرهاب، قُتل 5440 فرد أثناء فترة خدمته. |
Arap ticareti gelecek 1,000 yılda yenilikleri kovaladı ve küresel ağı daha önce hiç olmadığı kadar geniş bir alana yaydı. | Open Subtitles | ستقود التجارة العربية الإبداع في الألف عام التالية وتوسّع التجارة العالمية لأماكن لم تذهب إليها من قبل. |
Borçlarını zamanında ödemeyen Amerika halkının getireceği ani ve küresel sonuçların farkında mısınız? | Open Subtitles | المخاطر العالمية الفورية المترتبة على عدم دفع الولايات المتحدة لقروضها المالية؟ |
Şimdi de iklim değişikliğinden ve küresel ısınmadan kaygılanıyoruz. | TED | وها نحن الآن قلقون بشأن التغيرات المناخية والاحتباس الحراري. |