Kendi kadın soyumda dördüncü nesil olan ben, büyükannem Ruby'nin gözetiminde ve koruması altında 805 Washington caddesinin, 8. sokağında büyütüldüm. | TED | أعتبر الجيل الرابع في النسب من النساء لقد كبرت في رعاية وحماية جدتي روبي قبالة شارع رقم 8 في 805 شارع واشنطن. |
Kraliyetin verdiği yetki ve koruması altında resmi görev yapıyorum yani. | Open Subtitles | في مهمّة رسمية تحت سلطة وحماية التاج |
Kraliyetin verdiği yetki ve koruması altında resmi görev yapıyorum yani. | Open Subtitles | في مهمّة رسمية تحت سلطة وحماية التاج |
O ve koruması Dr Kendricks'in mültecileri arasında saklanmış. | Open Subtitles | هو وحارسه الشخصي اختبؤا في مجموعة لاجئي الدكتورة كيندريكس . |
Hayır. Öldürücü hamleler sadece hedefim ve koruması için gerekli oldu. | Open Subtitles | - كلا، اضطررت فقط لفتل الهدف وحارسه الشخصي - |
dedi. Mutfağında -- orada eşi Jud'yle ve koruması Sean'la duruyordu -- ben de "E-postamda seni özel yapan bir beyin anormalliğine sahip olduğunu söylemiştim, hatırlıyor musun?" | TED | حسنا، في مطبخه، كان واقفا هناك مع زوجته جودي وحارسه الشخصي شون. قلت له "أتذكر كيف أخبرتك في الإيميل أنه من الممكن أن يكون هناك عيب نادر في دماغك والذي يجعلك متميزا؟" |
Buradayken Reven Wright'ın sorumluluğunda ve koruması altında olacaksın. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت ستُحتجزين هُنا " تحت سلطة وحماية " ريفين رايت |
Malcolm, Aoudi ve koruması vardı. | Open Subtitles | كان هُناك (مالكولم) و (أودي) وحارسه الشخصي بدوا وكأنهم يُجرون صفقة |