"ve nerede" - ترجمة من تركي إلى عربي

• و أين
• أو أين
• ومكان
• و اين
• أين أو
• أين و
• وأينما
• اين و
• وأين يمكن أن
• وأعرف أين
• ومكانه

Sorun şu ki kim, ne zaman ve nerede olur bilemiyoruz.
المشكلة هي، أننا لا نعلم من هو، و أين و متى

Zanlının, ne zaman ve nerede eşi oldunuz?
ـ نعم أنا متـى و أين أصبحتي زوجة المُتهم ؟

Söyle bakalım, başbakanın helikopterini nasıI ve nerede havaya uçuracaksın?
اخبرني كيف و أين ستفجر طائرة رئيس الوزراء؟

"İIk"le nasıI dövüşeceğini ve nerede olduğunu bilmediğini sen söyledin.
أنتِ لا تعلمين كيف تحاربين الأول , أو أين يكون

Mahkemeye tam adınızı ve nerede oturduğunuzu söyler misiniz?
الرجاء أن تذكر للمحكمة اسمـك بالكامل ومكان السكن؟

Kiminle ve nerede olduğu belli de ne zaman olacağını bilmiyorum.
من و اين ؟ تم تحديدهما بالفعل لكن لا اعرف متي

Hiç kimse, ne zaman ve nerede olduğunu, akşam mesaj gelene kadar bilemeyecek.
لا أحد يعلم أين أو متى حتى أرسل لكم رسالة قصيرة بشأن الميعاد

Güneş doğduğunda, Roma'daki herkes ne yaptığını ve nerede olduğunu bilecek.
بحلول الصباح سيعرف كل من في روما ماذا فعلت و أين ستكون

Sarı gözlü şeytanı ve nerede olacağını nasıl bilebiliyorum?
و كيف عرفتُ بشأن الشرير ذو العينين الصفراوين و أين سيتواجد ؟

Ama ne zaman? ve nerede?
و لكن متى هذا الوقت و أين هذا المكان لي؟

Güvenli bir eve götürülecek. Ne zaman ve nerede olacağını söyleyebilirim.
سنُقلَ إلى بيتٍ آمن و يمكنني إخباركِ متى و أين

Ne söyleyeceğini, nereye gideceğini ve nerede dikileceğini söylüyorlar.
يقولون لي ماذا أقول و أين أذهب و أين أقف

Biliyor musun, yapmak isteriz, fakat, ne olduğunu ve nerede olduğunu bile bilmiyoruz.
أنت تعرف أود فعل هذا ولكن صراحةً نحن لا نعرف ماذا يكون أو أين يكون

Buna müsaade edemeyiz. İnsanları uyaramayız. Kim olduklarını ve nerede olduklarını bilmiyoruz.
ـ نحن لا نستطيع ترك هذا يحدث ـ نحن لا نعرف من هم، أو أين هم

O puştların adlarını ve nerede olduklarını bilmek istiyorum.
أريد أن أعرف أسماء ومكان المجرمين الوغدين

Ne yaptığından ve nerede olduğundan her an haberdar olmak istiyorum.
أريد أن أعلم اين تذهب و اين تفعل ذلك طوال الوقت

Anise'in bu görevin ne ve nerede olduğunu söylemediğini varsayıyorum.
أفترض أن آنيس رفضت القول أين أو ما طبيعة المهمة السرية

ve nerede olursanız olun, eğer müziği hissediyorsanız, dans edin.
وأينما كنتم، إذا شعرتم بالموسيقى، فارقصوا.

Burada olmam Tanrı'nın takdiri ve nerede ne zaman öleceğim de O'nun takdiri olacak.
انها ارادة الله لأكون هنا و انها ستكون ارادة الله اين و متي سأموت

Şunu soruyorsun, "Bilmediğimiz şey nedir ve nerede aşama kaydedebiliriz?"
أنت تسأل ما هو غير المعلوم لنا وأين يمكن أن نحرز تقدما؟

ve nerede kaldığını da biliyorum.
وأعرف أين يحتفظ بلفة فراشه أيضاً.

O adamın kim olduğunu ve nerede olduğunu bulamazsam tüm krallığım lanetlenecek.
ما لَمْ أكتشف هويّته ومكانه فستحلّ اللعنة على مملكتي بأسرها