Çünkü yataktan çıkarsam üşüyeceğim ve onlar da annemin canını acıtacaklar. | Open Subtitles | إذا أنا ـ ـ إذا أنا أنهض، سأبرد وهم سيآذونها من؟ |
Sadece güzel, mükemmel şeyler düşünüyorsun ve onlar da seni havaya kaldırıyorlar. | Open Subtitles | أنت يجب فقط أن تفكر فى أفكار رائعة وهم يرفعونك في الهواء |
Nabzına bakıp, ambulans çağırdım ve onlar da polisi aradı. | Open Subtitles | قمت بفحص نبضها وآتصلت على الاسعاف وهم آتصلو على الشرطة. |
Bu çok içten bir özür, ve onlar da bunu ciddiye alıyorlar. | TED | و إنه لإعتذار صريح، و هم يأخذونه بجدية كبيرة. |
Burada bir şey var John ve onlar da bunu biliyordu. | Open Subtitles | يوجد شئ هنا "يا "جون و كانوا يعلمون به هل تسمعني؟ |
Gazeteyi aradı ve onlar da harekete geçti. Özel bir komisyonda yargılanacak. | Open Subtitles | اتــصل في الــصحـافة وهم تـفاعلوا مع الـقضية سوف تــحصل على لـجنة خــاصة |
Ben biraz para çaldım ve onlar da benden çaldı. | Open Subtitles | أنا سرقتُ بعض المال وهم سرقوه مني؟ حينها سيذهب للحبس |
Seni telefonda konuşurken duydum ve onlar da hamilelik testini bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد سمعتك تتحدثين على الهاتف وهم وجدوا في الحاوية اختبار حمل |
Eğer görüyor, işitiyor, hissediyorsanız, bir şeylerin farkındaysanız, bilinçlisiniz ve onlar da bilinçli. | TED | ما إن كنت تسمع، تشعر، أو على علم بأي شيء. أنت واعِ وهم واعون. |
Ben sınıfın önünde duruyorum ve onlar da fikirlerini söylüyorlar. | TED | أنا أجلس في مقدمة الفصل وهم يعرضون أفكارهم |
- Başka çareleri yok. Biliyorsun. ve onlar da biliyor. | Open Subtitles | لا يستطيعون فعل شيئا آخر و انتي تعرفي ذلك وهم يعرفون |
Ben onların kendilerine güvenmesini sağlarım, ve onlar da beni güvende hissettirirler. | Open Subtitles | أنا أجعلهم يشعرون بالثقة وهم يجعلوننى أشعر بالأمان |
Çok sosyal biri değilim ve onlar da bundan hoşlanmıyor. | Open Subtitles | لسـتُ اجتمـاعياً أو لطـيفاً، وهم لا يحـبون ذلك |
Yatak odalarının ortasına sayvan koydurduğuna eminim, ...ve onlar da tıpkı dağdalarmış gibi davranıyorlar. | Open Subtitles | أراهن ، أراهن بأنّه ينصب خيمة في مُنتصف غرفة نومهم وهم يجب أن يتظاهروا بأنهم على جبل |
Ama aslında odaları daha karanlık ve küçüktü ve onlar da karşıdaki evleri seyrettiler. | Open Subtitles | ولكن اتضح أن غرفهم مظلمة وضيقة وهم أيضاً كانوا ينظرون للجالس على الرصيف على أنه أسعد حالاً منهم |
Beni sevenlerden nefret ediyorum, ve onlar da benden. | Open Subtitles | انا اكره الناس الذين يحبونني وهم يكرهونني |
Yoldan buraya kadar... kaçtı ve onlar da... peşindeydi. | Open Subtitles | ركضت وهم يتبعونها. طوال الطريق. حتى هنا. |
Doldurulmuş hayvanlarıyla konuşurdu ve onlar da cevap verirdi. | Open Subtitles | لقد تكلمت مع حيواناتها المحشوة وهم أجبوها |
Kapağını açıyorsun... ve onlara bir miktar, içinde alkol bulunmayan çocuk sidiği örneği veriyorsun... ve onlar da sana anahtarlarını geri veriyorlar. | Open Subtitles | .تقومبفتحالصمّام. و تعطيهم جرعة من بول الطفل الغير ملوَّث و هم يجب عليهم إرجاع مفاتيحك لك |
Hala bir satıcısın ve onlar da bunu biliyorlar. | Open Subtitles | مازالت محادثة مبيعات, و هم مازالوا يعرفون ذلك |
Sürekli yabancı insanlarla tanışıyordum, ve onlar da benimle dalga geçiyorlardı... | Open Subtitles | ...لقد كنا ننتقل كثيرا و كانوا يستهزئون بي |
Bu sizin işiniz olsa ve onlar da müşterileriniz ne istediklerini nasıl öğrenirdiniz? | Open Subtitles | إذا كانت هذه الحرب مشروعاً وكانوا هم الزبائن كيف ستكتشفون ماذا يريدون |