Bak,Salı ve Perşembe günleri büyücülük eğitimin var, ve dersi asmıyacaksın. | Open Subtitles | أنظري، لديكِ دروس بالسحر يومي الثلاثاء والخميس ولن تتخلفي عن حضورهم. |
Pazartesi ve Perşembe günleri köpek yarışına gidiyordun. | Open Subtitles | كنت معتاد على ذهاب سباق الكلاب أيام الأثنين والخميس |
Ben Çarşamba ve Perşembe bu saatlerde burada olacağım, gelebilirseniz gelin. | Open Subtitles | سوف أكون هنا يوم الاربعاء والخميس في نفس الوقت إذا كنت تستطيعين القدوم |
Her Salı ve Perşembe oradayım. | Open Subtitles | وأنا دائماً ما أذهب هنالك كل ثلاثاء وخميس |
Salı ve Perşembe günleri yaptığımız TV - şeker gecelerimiz dışında. | Open Subtitles | ما عدا في أيام التلفاز والكعك، وهي بكل ثلاثاء وخميس |
Bu nispeten daha yeni, ve Grace bunu pazartesi çarşamba ve Perşembe kullanıyor.. | Open Subtitles | والموظفة تعمل عليه أيام الإثنين والثلاثاء |
Sanırım salı ve Perşembe günleri yaşlı bir adamın kıçını yıkama işi için bir şansım var. | Open Subtitles | أعتقـد أن لدي فرصـة في تنظيف ظهـر رجل عجوز أيـام الثلاثـاء و الخميس |
Her Pazartesi ve Perşembe günü, bu nihai günlerimi kullanacağım. | TED | كل يوم اثنين و خميس يمر سأعتبره يومي الأخير. |
Kadınlarını salı ve Perşembe geceleri görmeye geliyor... bir de cumartesi sabahları. | Open Subtitles | سري جداً يزور سيداته ليلة الثلاثاء والخميس |
Salı ve Perşembe de sevişelim ki anlamasın. | Open Subtitles | سأمارس الجنس معه يوم الثلاثاء والخميس وهكذا لن يلاحظ الأمر |
Drama yalnızca salı ve Perşembe. | Open Subtitles | مادة الدراما يوم الثلاثاء والخميس بعض الظهر |
Geçtiğimiz çarşamba ve Perşembe neredeydin? | Open Subtitles | أين كنتَ يومي الأربعاء والخميس الماضيين؟ |
ve Perşembe günü saat 15:01'de yüzün elime kendini gösterecek. | Open Subtitles | والخميس في الساعه الثالثة ودقيقة واحدة مساء ستنطبع يدي على وجهك |
Böylece salı ve Perşembe günleri üniversite sınavına hazırlık dersi alabilirim. | Open Subtitles | لأنني أرغب بأخذ دورة تدريبية في اختبار اللياقة الدراسي في أيام الثلاثاء والخميس. |
Daha sonra Pilates'e giderken yolda bir kahve içer, ve bunlar her salı ve Perşembe günleri tekrarlanır. | Open Subtitles | ثم أخذت كأس قهوة في الطريق الا بيلاتيس وهذا فقط الثلاثاء والخميس |
Salı ve Perşembe günleri toplanan gençler, seks baskısından korunmanın yollarını tartışıyorlar. | Open Subtitles | كلّ ليلة ثلاثاء وخميس ليتحدّثوا عن وسائل لمقاومة الضغوط العلمانيّة المشجّعة لجنس المراهقين |
Her Pazartesi ve Perşembe gelirdi. Saat gibi şaşmazdı. | Open Subtitles | لقد كانت تاتى كل اثنين وخميس منتظمة كالساعة. |
Geçen dönem, anatomi dersinde her salı ve Perşembe günü senin kasıklarının resmini çizme şerefine nail olmuştum. | Open Subtitles | أجل، محاضرات رسم الجسم البشريّ في الفصل الماضي. لقد سعدتُ برسم مخطوطات لأعضائكَ التناسليّة، كل يوم ثلاثاء وخميس. |
Pazartesi ve Perşembe günü geç almışsın. | Open Subtitles | لقد تأخرت في آخذ الطفل يوم الأثنين والثلاثاء |
Salı ve Perşembe günleri... ben, bebeğime mobiletimle gidiyorum. | Open Subtitles | أما أيام الثلاثاء و الخميس أذهب إليها بدراجتي |
Her salı ve Perşembe bana ziyarete geldiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر عندما كنت تأتي لزيارتي كل ثلاثاء و خميس ؟ |