Hiçbir şey. Normal sınıftaki kadar aptalca ve sıkıcı tek farkı şimdi soyutlanmış olmam. | Open Subtitles | لا شيء الصف تافه وممل كما لو أني في صف مبتدئين |
Bu kadar uzun ve sıkıcı bir konuşma nasıl olurda seks ile bitmez? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون كلامكـ طويل وممل دون أن ينتهي بالجنس؟ |
Bunun bildik ve sıkıcı bir yıldönümü hikayesi olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن أكتب مقالة تذكارية عادية ومملة |
Yoksa kuyruğumuzu kimse tırtıklamazsa gülünç ve sıkıcı insanlara döneriz. | Open Subtitles | مملة ومملة إذا لم نكنلقد شخص في وأد زعنفة لدينا. |
Kısa ve sıkıcı bir kadın hakkında uzun ve sıkıcı bir hikaye dinlemek mi istersin yoksa arabanın kurulmasını mı? | Open Subtitles | أتريد أن تسمع قصة طويلة و مملة عن إمرأة قصيرة و مملة أم تريد أن أصلح سيارتك؟ |
Güzel ve sıkıcı yada tipsiz ama ilginç? Bu mudur? | Open Subtitles | جميلة و مملة أو سيدة منزل و رائعة, أليس كذلك ؟ |
Olan şu ki o evi beğenmedim. Bence basit ve sıkıcı bir ev. | Open Subtitles | ما يجري هو أن ذلك المنزل لا يعجبني أعتقد أنه معتاد وممل |
Dünyanın en gizli ve sıkıcı işine hoş geldin. | Open Subtitles | مرحباً بك في أكبر مكان سري وممل في العالم |
Burada sınırlı zaman dilimi ve üç tane götvereni olan, aptalca ve sıkıcı bir film üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم فقط بالعمل على برنامج غبي وممل مع إطار زمني محدود وطاقم مليء بالحمقى |
calısmak zor ve sıkıcı! ogretmenlik zor ve sıkıcı! | Open Subtitles | التعليم شاق وممل التدريس شاق وممل |
Bayağı iyiyim de ama çok yorucu ve sıkıcı bir şey. | Open Subtitles | انا حقا جيدة به لكنه فعلا مرهق وممل |
çoğu yan görev çok rutin ve sıkıcı ve şu anda bunların tamamı cerrahın kendi özel kontrolü altında gerçekleştiriliyor | TED | هي روتينيّة ومملة جدّا، مثل الخياطة، وحاليا، يتم تنفيذ كل هذه تحت سيطرة محددة وفورية من الجراح، |
Hoş, sıradan ve sıkıcı bir hayat sürmeyi istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون حياة لطيفة، وطبيعية، ومملة |
Neden bu kadar sert ve sıkıcı bir şeye bağlısın? | Open Subtitles | لم تلتزم بحياة قاسية ومملة ؟ |
ve siz ikinizin soluk ve sıkıcı yaşayacağınızı umuyordum. | Open Subtitles | لأنني ظننتها بلهاء ومملة مثلك... |
Reed ve Sue konuşurlarken duydum. Hoş, sıradan ve sıkıcı bir hayat sürmeyi istiyorlar. | Open Subtitles | ريد و سو , لقد سمعتهما للتو إنهما يريدان حياة لطيفة و طبيعية و مملة |
Sizin için tekrar edebilirim. Ama çok uzun ve sıkıcı. | Open Subtitles | يمكنني أن أسردها عليك الآن لكنها طويلة و مملة |
Sizin için tekrar edebilirim. Ama çok uzun ve sıkıcı. | Open Subtitles | يمكنني أن أسردها عليك الآن لكنها طويلة و مملة |
Sana para getirdim! Seninle o kadar uzun süre çıkıp bezgin, bayat ve sıkıcı esprilerini dinlediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق كيف كنت صديقتك أستمع لدعاباتك المستهلكة المبتذلة المملة |
Bence çok aptal ve sıkıcı görünümlü bir albüm kapağına kaldık. | Open Subtitles | أعتقد إننا مُلتصقين بغلاف أحمق وكئيب. |
Sıra sana geldiğinde tofu ile ilgili kısa ve sıkıcı bir şeyler anlat. | Open Subtitles | حينما يأتي دورك قل شيئًا .قصيرًا ومملاً عن التوفو |
- Ne? - Biliyorum, ama bu aile olayları çok uzun ve sıkıcı oluyor. | Open Subtitles | اعلم , ولكن هذه المناسبات العائليه طويله وممله |
Beni saymayın. Yapmak istemiyorum. O kötü ve sıkıcı ve... ve... | Open Subtitles | أخرجنى من هذا الأمر,لاأريد أن أفعل هذا,انه بخيل و ممل و.. |
Tam biraz duraksamaya ve sıkıcı olmaya başlamışken, bam. | Open Subtitles | فقط عندما تصبح الامور مملة و كئيبة .. |