Arayıp duruyor. Seni TV'de görmüş ve seninle konuşmak istiyor. Ona iş yeri numaranı verdim ama telefonu bağlamadıklarını söylüyor. | Open Subtitles | ما زال يتصل لقد شاهدك على التلفاز و يريد التحدث معك و هو يتصل برقمك و لكنهم لا يصلوه بك |
Arayıp duruyor. Seni TV'de görmüş ve seninle konuşmak istiyor. Ona iş yeri numaranı verdim ama telefonu bağlamadıklarını söylüyor. | Open Subtitles | ما زال يتصل لقد شاهدك على التلفاز و يريد التحدث معك و هو يتصل برقمك و لكنهم لا يصلوه بك |
O yüzden buraya gelip sizin randevuda Penny ve seninle takılırım diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا ظننت أن آتي هنا وأقضي وقتاً معك أنت و "بيني" في موعدك |
Vanessa ve seninle seks yapmamı istemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | لن تطلب منّي أن أمارس الجنس معك أنت و(فانيسا)، أليس كذلك؟ |
Aylardır senden uzaklaşmaya çabalıyorum ve seninle seyahate mi çıkacağım? | Open Subtitles | أن أحاول أن أبتعد عنك منذ شهور والآن سأذهب معك فى نزهة |
Seni tekrar görmek ve seninle çıkmak güzeldi. | Open Subtitles | كان شئ جيد رؤيتك ثانيةً شئ جيد رؤية وجهك ثانيةً والخروج معكِ |
"Bu seninle başladı ve seninle biter." | Open Subtitles | إنها تبدأ بكِ و تنتهي بكِ |
Bu projenin en güzel tarafı her sabah işe gelip... seni görmek, seninle olmak ve seninle çalışmak. | Open Subtitles | إن الجزء الأفضل فى هذا المشروع هو أننى أذهب إلى العمل كل يوم و أراك و أكون معك و أعمل معك |
Seninle uyanmak ve seninle konuşmak, bunun tekrar olabileceğini hiç düşünmüyordum. | Open Subtitles | ان أستيقظ معك, و أحادثك لم أتخيل ابداً ان بامكاننا فعل هذا مجدداً |
Holly ve seninle Rebecca hakkında konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتحدث معك و مع هولي عن ربيكا |
Onur içinde büyür ve seninle konuşur. | Open Subtitles | إنه ينمو معك و يتكلم إليك. |
Phil ve seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | اريد ان اتحدث معك و مع فيل |
Ghost ve seninle iş yapmak güzel, Tommy. | Open Subtitles | نحن سعداء معك و(جوست)، (تومي). |
Bruce ve seninle ne kadar zamandır çalışıyorum? | Open Subtitles | منذ متى أعمل معك أنت و"بروس"؟ |
Aylardır senden uzaklaşmaya çabalıyorum ve seninle seyahate mi çıkacağım? | Open Subtitles | أن أحاول أن أبتعد عنك منذ شهور والآن سأذهب معك فى نزهة |
Yapmam gereken tek şey, sanatım ve seninle birlikte olmak. | Open Subtitles | كل ماعلي فعله هو فني والخروج معكِ. |
"Bu seninle başladı ve seninle biter." | Open Subtitles | إنها تبدأ بكِ و تنتهي بكِ |