ve sizin için biraz küçük olduğunu düşünmüyor musunuz Dedektif? | Open Subtitles | وانه شابة صغيرة بالنسبة لك , ألا تعتقد, ايها المتحري؟ |
Kontraseptif metodu seçimi kişiseldir ve sizin için şuan doğru olan daha sonra olmayabilir. | TED | اختيار طريقة منع الحمل هي مسألة شخصية، وأفضل الحلول المتاحة لك الآن قد تتغير لاحقاً. |
ve sizin için iyi oldukları gibi eğlenceliler de. | TED | وهم الإثنين , جزء جيد لك , وهم أيضا ممتعون |
Çünkü kapı kapandığında ve sizin için yapacak bir şey kalmadığında, gerçekten korku filminin içine dalmış gibi olurdunuz. | TED | لأنه حينما يغلق البابين فليس هناك شئ آخر لك لتفعله، لقد خطوت في الواقع إلى داخل فيلم الهامر. |
Umarım buradan memnun kalır... ve sizin için ayırdığımız odayı beğenirsiniz. | Open Subtitles | أتمنى ان تستمتع بزيارتك واتمنى ان تكون الغرفة التي حجزناها لك مطابقة لما تحب |
Lanet şey uzakta ölüyor gibi gözüküyor. Hanımefendi ve sizin için sadece bir oda mı? | Open Subtitles | الشيء الملعون يبدو أنه سيموت بعيداً غرفة واحدة فقط لك و للآنسة ؟ |
Buradaki yemekler biraz farklı biliyorum... ama aslında iyidir ve sizin için faydalıdır. | Open Subtitles | انظر، هيا. اعرف ان الاكل مختلف قليلا هنا لكنّه جيد في الحقيقة ومفيد لك. |
Galiba Eugene biraz garip ve sizin için gerçekten yerel bir amatör. | Open Subtitles | أعرف أن يوجين شديد الغرابة كما أنه يعد هاوياً بالنسبة لك |
ve sizin için de önemli olduğunu biliyorum, yoksa onu aramazdınız, değil mi? | Open Subtitles | وأنا أعرف أنها مهمة لك أيضا وإلا لما كنت إتصلت به، صحيح؟ |
Buraya ne kadar mükemmel bir babaya sahip olduğunuzu ve sizin için neleri göze aldığını anlatmaya geldim. | Open Subtitles | فقط أتيت لأقول لك كم أباكم عظيم و كم يعمل بمشقة من أجلكم |
Öfkeli olmak hoşuma gidiyor ve sizin için şarkı söylemek uğruna vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | أحب السفينة على كتفاي وأنا لن أخسرها لأغني لك. |
Parçalara içine kesilmiş ve sizin için posta ile gönderebilir miyim | Open Subtitles | يمكنني ان اقطعها لأشلاء وثم ارسلها لك عبر البريد |
Evet ama ben isteyeceğinizi öngördüm ve sizin için yeni bir kahve yapmalarını sağladım. | Open Subtitles | لم تفعل , ولكني توقعت انك ستطلب لذلك اصريت عليهم بالاسفل ان يعدوا لك ابريق طازج من القهوة |
Bu nedenle kapalı kapılar ardında konuşan kişinin -destekçinizin- menfaatlerinizi korumayı kalpten istediğinden ve sizin için her ne olursa olsun elde etmeye gücü olduğundan emin olmanız gerekir. | TED | لذلك تحتاج إلى التأكد من أن الشخص الذي يتحدث، ذلك الراعي، يريد لك الأفضل ولديه القدرة على الحصول عليها، مهما كانت بالنسبة لك، لإنجاز ذلك خلف الأبواب المغلقة. |
ve sizin için doktor Redondo Kayalığı. | Open Subtitles | و لك يا دكتور شريحة من جزر ريدوندو |
ve sizin için doktor Redondo Kayalığı. | Open Subtitles | و لك يا دكتور شريحة من جزر ريدوندو |
ve sizin için yapabileceğim bir şey varsa ne olursa olsun... lütfen söylemekte tereddüt etmeyin. | Open Subtitles | و إذا كان هناك أي شئ أستطيع عمله ... لك مهما كان لا تتردد في طلبه |
Eğer bu gezegene saldırsaydım, o radikallerin planladığından ötesi olurdu ve sizin için de pek iyi olmazdı. | Open Subtitles | لو قمت بمهاجمة هذا الكوكب لن يكون الهجوم بالطريقة التي يجري التخطيط عليها بواسطة هؤلاء المتطرفين و لن ينتهي الامر بخير لك |
Bizim için daha az teşhir olma ve sizin için daha çok barış. | Open Subtitles | قلة التعرض لنا ومزيد من السلام لك |
Bu yüzden öne çıktım ve sizin için biraz özel bir şey bulduk. | Open Subtitles | بالضبط . وبالمناسبة .. لأجلب لك |