ويكيبيديا

    "ve teknolojinin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • والتكنولوجيا
        
    • التكنولوجيا
        
    • و أطور
        
    • والتقنية
        
    Bu varsayım modernliğin rekabet, piyasa ve teknolojinin ürünü olduğuna dayanıyor. TED إن افتراض ان الحداثة يتم تشكليها فحسب من خلال المنافسة والاسواق والتكنولوجيا هو افتراض خاطىء
    Biz bilgi ve teknolojinin pasif tüketicileri değiliz. TED نحن لسنا مستهلكون سلبيين للمعلومات والتكنولوجيا.
    Burada konuşulan bütün bilim ve teknolojinin faydalarına sahibiz. TED لدينا مزايا كل العلوم والتكنولوجيا التي تحدثنا عنها.
    İnsan derisini ve teknolojinin insan vücudunu nasıl değiştirebileceğini araştırdım. TED لقد بحثت في جلد الإنسان ، وكيف أن التكنولوجيا من الممكن أن تغير شكل الجسم.
    Dizaynın ve teknolojinin nasıl birleştiğini merak etmiştim ve bu nedenle yalnızca bir defaya mahsus sizlere nasıl kullandığımı anlatmak adına bazı eski çalışmalarımı sunacağım. TED وقد كان تداخل الفن مع التكنولوجيا محط فضولي سوف أطلعكم على عمل قديم لي، لم أعد أظهره لإطلعكم عن ما كنت أقوم به
    İşletme birimlerimize olan yaklaşımım, önce yeni teknolojilere yatırım yapmak ve teknolojinin geleceği noktayı anlayarak prototipler geliştirmektir. Open Subtitles هدفي في مجال العمل هو أن أستثمر أولاً في التكنولوجيات الجديدة و أطور عدة نماذج لكي أفهم
    Her birimizin, hükümetler ve teknolojinin insanlara hizmet ettiği ve bunun tersine izin verilmeyen bir dünya kurmak için üstlenmesi gereken çok önemli rolleri var. TED كل واحد منا لديه دور أساسي ليؤديه في بناء العالم الذي تخدم فيه الحكومات والتقنية أفراد هذا العالم وليس العكس.
    Bu araba, tasarım ve teknolojinin son evliliği. Open Subtitles هذه السيارة هي خير زواج يجمع بين التصميم والتكنولوجيا
    Fritz Lang en çok sihir ve teknolojinin kesişimini araştırmakla ilgilendi. Open Subtitles فريتز لانج كان مهتماً في استكشاف التداخل بين السحر والتكنولوجيا
    Paul ve Anne Ehrlich'e ve iyi bilinen bir çevresel etki denklemine göre, etki -- kötü bir şey -- nüfusun, refahın ve teknolojinin bir ürünüdür. TED طبقًا لباول وآن إلريك ومعادلة الأثر البيئي المعروفة وأعني بالأثر هو الأثر السيء الناتج للكثافة السكانية والثراء والتكنولوجيا
    Birbirimizle iletişim kurmamızdan eğlence anlayışımıza, yemek alımımıza kadar yenilik ve teknolojinin nasıl hayatımızı değiştirmesine izin verdiğimizi düşününce açlık sorununu hâlâ çözememiş olmamız şaşırtıcı. TED عندما نفكر بأنه كيف سمحنا للابتكار والتكنولوجيا بتغيير حياتنا، من الطريقة التي نتواصل بها مع بعضنا والطريقة التي نرى فيها متعتنا وحتى طريقة استلامنا للطعام، فمن الغريب أننا لم نعالج بعد مسألة الجوع.
    Tam anlamıyla elimizde bulunan medya ve teknolojinin gücünü; birbirimizin hikâye ve fikirlerini yüceltmek, nezaketli olmak ve gerçeği aramak için kullanma yönünde geliştirelim. Gerçek git gide azalıyor ve bu, hür ve açık toplumlar için tehdit teşkil ediyor. TED ولنسخّر قوة الإعلام والتكنولوجيا التي نملكها في أيدينا، بحرفيّة قليلاً، لمشاركة قصص وأفكار الآخرين؛ لممارسة التمدن؛ للبحث عن الحقيقة، التي تضمحلّ وتهدد المجتمعات الحرة والمفتوحة.
    Bu bir dürtü. ve teknolojinin de dürtüsü var. TED لديها دافع. والتكنولوجيا لديها دافع.
    Hatta öylesine çekti ki "İğrenç Bilim" adında doğanın, tıbbın ve teknolojinin en yapış yapış, kokuşmuş ve ürpertici kısımlarını ele aldığım bir Youtube serisine başladım. TED فُتنتُ جدًا، في الواقع، لدرجة أنني بدأت حلقات أسبوعية على اليوتيوب تسمى "العلوم المقززة"، كل شيء عن الأشياء اللزجة والروائح الكريهة في الطبيعة والطب والتكنولوجيا.
    Avrupa ve Ortadoğu'daki büyük müzeleri ve tarihi binaları gezdik, ancak bilim ve teknolojiye karşı artan merakımı desteklemek için beni Londra Bilim Müzesi gibi yerlerde bırakırlardı, ben de saatler boyunca kendi başıma dolaşarak bilim ve teknolojinin tarihini incelerdim. TED زرنا أكبر المتاحف والأبنية التاريخية لأوروبا و الشرق الأوسط، ولكن لحث اهتمامي المتزايد في العلوم والتكنولوجيا، كانو ببساطة يتركونني في أماكن مثل متحف لندن للعلوم، حيث أود أن اتجول لساعات لا نهائية لوحدي أدرس تاريخ العلوم والتكنولوجيا.
    ve teknolojinin ne demek olduğunu bildiğimizden bile emin değilim. TED و لست متأكدا من معرفتنا لماهية التكنولوجيا
    ve teknolojinin kötü olduğu hakkında birçok materyal doğal yaşamın sağlıklı olması hakkında kitaplar. Open Subtitles و الكثير من الكتب عن شرور التكنولوجيا يعيش حياة صحية بعيدة عن الارض و ما يشبه ذلك النوع من الأمور
    Birleşim insanlık ve teknolojinin kaynaşıp insan bilincinin bir bilgisayar ağında sonsuzluğu bulabilme fikridir. Open Subtitles فكرة الفردية هي أنه عندما تتّحد الإنسانية مع التكنولوجيا يمكن لوعي الإنسان أن يصبح خالداً داخل شبكة حاسوبية
    Apollo 10'un mürettebatından hızlı kimse seyahat edemedi, ve teknolojinin gücü hakkındaki gamsız iyimserlik buharlaştı teknolojinin çözebileceğini hayal ettiğimiz büyük sorunlar, Mars'a gitmek, temiz enerji yaratmak, kanseri tedavi etmek ya da dünyayı doyurmak gibi, inatçı derecede zor gelmeye başladı. TED و ما من أحد سافر أسرع من الطاقم أبولو 10، والتفاؤل المفرح حول صلاحيات التكنولوجيا قد تبخر كما قد تصورنا أن التكنولوجيا ستحل مشاكل كبيرة ، كالذهاب الى المريخ , خلق الطاقة النظيفة، وعلاج السرطان، أو إطعام العالم قد بدا مستعصي الحل.
    Aşağı yukarı bir yıl önce, Thich Nhat Hanh ve teknolojinin önde gelen tasarımcıları için bir toplantı organize etme şansım oldu. TED منذ أكثر من سنة مضت، كان عليّ المساعدة في تنظيم إجتماع ما بين بعض مصممي التكنولوجيا الكِبار و"ثيت نات هَانه".
    İşletme birimlerimize olan yaklaşımım, önce yeni teknolojilere yatırım yapmak ve teknolojinin geleceği noktayı anlayarak prototipler geliştirmektir. Open Subtitles هدفي في مجال العمل هو أن أستثمر أولاً في التكنولوجيات الجديدة و أطور عدة نماذج لكي أفهم
    İhtiyarların iyi olduğu ikinci konu paradoksal bir şekilde dünyanın değişen durumu ve teknolojinin sonucu olarak değer kaybı yaşamalarıyla ilintili. TED القيمة الثانية للمسنين هى على النقيض تتعلق بفقدانهم لقيمتهم كنتيجة لتغير العالم والأحوال والتقنية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد