Ama sigarayı bırakanlar için neredeyse anında ve uzun süreli fiziksel fayda sağlayan çok büyük artıları var. | TED | ولكن بالنسبة للذين أقلعوا عن التدخين، هناك جانب إيجابي كبير بفوائد جسدية شبه فوريّة طويلة الأمد. |
Ayda bir kez buraya gelirim ve uzun süreli tedavi gören çocuklarla şarkı söylerim. | Open Subtitles | مرة بالشهر آتي إلى هنا وأغني أغاني مع بعض الأطفال الذين يتلقون عناية طويلة الأمد |
En yeni deneyimiz iş arkadaşım Art Aron tarafından başlatıldı. Hâlâ aşık olduklarını söyleyen ve uzun süreli ilişki içindeki insanları fonsiyonel MR makinesinde görüntülüyoruz. | TED | تجربتنا الاحدث قد اثمرت من قبل زميلي ، ارت آرون، وضع الناس الذين ما زالو في حالة حب، و علاقة طويلة الأمد ، في جهاز التصوير بالرنين المغناطيسي الوظيفي |
...ve uzun süreli ilişkiler kurabilirler. | Open Subtitles | وتبني علاقات طويلة الأمد... . |