Ve gerçekte ne kadar uzağa gitmeleri gerekeceğini bilmiyorlardı, ve atları yüzlerce ve yüzlerce kiloluk eşyayla aşırı yüklemişler. | TED | فلم يكونوا يعرفوا المسافة التي سيذهبون إليها، كما أنهم أرهقوا الخيل بحمل مئات ومئات الأرطال من الأغراض. |
bir milyon kat daha hızlı katlayabiliriz, yüzlerce ve yüzlerce çeşitte katlayabiliriz. | TED | ويمكن أن نطوي أسرع بمليون مرة، يمكن أن نطوي بمئات ومئات الطرق المختلفة. |
Çok dikkatli bir tasarım ve yüzlerce deneyden sonra, virüsleri almayı başardık ve rekoru kırdık. | TED | باستخدام تصميم دقيق للغاية ومئات التجارب، نجحنا في إزالة جميع الفيروسات، وكسر الرقم القياسي. |
Ve böylece aklımda Kuzey Kutbu'nda tam anlamıyla yüzlerce ve yüzlerce kez yüzdüm. | TED | و اذن حرفيا سبحت عبر القطب الشمالي مئات و مئات المرات في عقلي. |
Bir şans oyununda milyonlarca doları ve yüzlerce hayatı riske attığımız izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | لقد جائني إنطباع أننا نخاطر بملايين الدولارات... و مئات الأرواح في لعبة حظ... |
Nasıl olur da, Teksas'ta yaşarsın ve yüzlerce Meksikalı arkadaşın olmaz? | Open Subtitles | كيف تعيش في تكساس وليس لديك المئات من الأصدقاء المكسيكيين ؟ |
Onun için direk mağzaya gittik ve yüzlerce plastik sandalye aldık. Sandalyeleri sokağa koyduk. | TED | لذا ذهبنا الى متجر للمعدّات واشترينا المئات من كراسي الحدائق ووضعنا هذه الكراسي على الشوارع |
38 dile çevrilmiş şu kitap, yüzlerce ve yüzlerce yazılmış makale, DVD'ler, | TED | هذه كتاب ترجم الى 38 لغة، المئات و المئات من المقالات و الأقراص المدمجة، كل شيئ كان هناك. |
ve yüzlerce savunmasız yavrucak hâlâ sokaklarda zor bir yaşam sürüyor. | Open Subtitles | والمئات من الشباب معرضين للخطر ما زالوا يعيشون حياة قاسية بالشوارع |
Bir sahada 2009, 2011 ve 2012 yıllarında yüzlerce ve yüzlerce nokta yağmalama aşırı artmış. | TED | وفي أحد المواقع، أصبح النهب أسوأ من 2009، 2011، 2012 مئات ومئات الحفر. |
Bu gibi efektler binlerce saatinizi alır ve yüzlerce gerçekten yetenekli sanatçı gerektirir. | TED | مؤثرات مثل هذه تتطلب آلاف ساعات العمل ومئات من الفنانين الموهوبين بشدة. |
Büyük bir ordu 3000 kişi ve yüzlerce at. | Open Subtitles | إنه جيش كبير ثلاثة آلاف رجل ، ومئات من الخيول |
Gaz odaları çalışamaz duruma geldi gelen trenler günlerce bekletildi ve yüzlerce ceset gömülmeden ortalıkta bırakıldı. | Open Subtitles | غرف الغاز توقّفت القطارات الواصلة إستمرّت منتظرة لأيام ومئات الأجسام رقدت فى الأنحاء بدون دفن |
Aşkın, değer vermenin insanı mahvettiğimi anlamam için binlerce yıl ve yüzlerce ihanet gerekti. | Open Subtitles | استغرقتُ ألف عام، ومئات الخيانات لأدرك أنّ الحبّ والاكتراث يدمران المرء |
Merdiven boşlukları, depolar ve yüzlerce dükkanın dışında... koskoca bir dünya var altımızda. | Open Subtitles | حسنا بصرف النظر ع السلالم المخازن و مئات المحلات يوجد مساحة كبيرة تحت اقدامنا |
Yüzlerce ve yüzlerce insanlar, çok aktif ve değişik yeteneklere sahipler ve geliştirmek istedikleri meseleleri var. | Open Subtitles | مئات و مئات من الناس, هم نشيطونَ جدّاً في هذا و لديهم مهارات متفاوتة و لديهم حالات متفاوتة يريدونَ أن يُطوروها. |
Her şehirde yüzlerce ve yüzlerce insanlar sokakları doldurmuşlardı. | Open Subtitles | مئات و مئات من الناس من كلِ مدينة, {\fnsegoe UI semibold\fs40}{\pos(192,201 )\fs40}ولاية بورتلاند , أوريغون فقط... |
İşim hücre bloklarından birini idare etmek ve yüzlerce insanı kontrol etmekti. | TED | عملي كان إدارة واحدة من مجموعات الخلايا هذه والسيطرة على هؤلاء المئات من الرجال. |
Adalet bakanlığı 30 askerin ölümünden ve yüzlerce yaralanmadan KBC sistemlerinin direk olarak sorumlu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إن وزارة العدل تخمن بأن شركة كي يس سي للأنظمة مسؤولة بشكل مباشر عن 30 حالة وفاة و المئات من الإصابات |
Yavaşça suya batıyoruz ve yüzlerce zavallı insan boğuluyor ama bu dansı bana bahşetmenden kıvanç duyarım. | Open Subtitles | الآن اعلم اننا نخترق ببطئ الماء والمئات من الفقراء قد غرقوا ولكن كنت سأكون مفخم ، إن أدينا هذه الرقصة |