Henüz pusula bulunmamıştı ve yollarını güneşe ve yıldızlara bakarak bulabiliyorlardı. | Open Subtitles | نطاقهم كان مجهولا لذا كانو يبحرون بواسطة الشمس والنجوم |
Ve sırlarımızı aya ve yıldızlara söylesin, daha önce olduğu gibi. | Open Subtitles | وتصنع خبزنا المحمص السري تحت القمر والنجوم كما نفعل دائما |
Güneş'e ve yıldızlara hayranlık duymak gayet mantıklıdır çünkü hepimiz onların çocuklarıyız. | Open Subtitles | يبدو معقولاً أن تقدس الشمس والنجوم لأننا نحن أولادهم |
Bir geminin küpeştesine yaslanmış, denize ve yıldızlara bakarken gördüm.. | Open Subtitles | رأيتنا على متن سفينة ننظر للبحر والنجوم |
O yolda yürüdüm o dağa tırmandım ve yıldızlara ulaştım. | Open Subtitles | أجل لقد مشيت ذلك الطريق السريع تسلقت ذلك الجبل , وصلت إلى النجوم |
Bana satan adam, bunun insanların güneşe ve yıldızlara taptığı zamanlardan kalma olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ...قال لي البائع أنه يعود لزمن عبادة الشمس والنجوم... |
Güneş'i Ay ve yıldızlara değişirsin. | Open Subtitles | تاجر بالشمس من أجل القمر والنجوم |
"..böyle söyleceğim Ay ve yıldızlara.." | Open Subtitles | ".. سوف اخبر القمر والنجوم." |
- Aya ve yıldızlara | Open Subtitles | -إلى القمر والنجوم |
İnsanoğlu aradığı cevaplar için her zaman gökyüzüne ve yıldızlara bakardı. | Open Subtitles | الأنسان كان دائماً ينظر إلى النجوم للحصول على أجوبة. |
Eskiden sık sık buraya gelirdik, sigara ve içki içer, konuşur, ve yıldızlara bakardık. | Open Subtitles | كنا نأتي إلى هنا في كل وقت، ندخن نشربونتحدث ننظر إلى النجوم. |