Ve yakın zamanda yalnız olmadığımızı farkettik. | Open Subtitles | وسرعان ما أدركت أننا لم نكن وحدنا |
Ve yakın zamanda yalnız olmadığımızı fark ettik. | Open Subtitles | وسرعان ما أدركنا أننا لم نكن وحدنا |
İhtimal dengesi bunun bekar Ve yakın akrabalarından uzak bir kadın için olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ميزان الاحتمالات يشير إلى أن هذا من أجل امرأة عزباء بعيدة عن أقاربها المقربين |
Bence süper bir fikir! Yemekli bir parti verir Ve yakın arkadaşlarını davet ederiz. | Open Subtitles | رائع يمكننا الحصول على حفلة عشاء ودعوة اصدقاءها المقربين |
Ve yakın bir geçmişte bu koku da kayboldu. | Open Subtitles | و سرعان ما تلاشى العطر كذلك |
Yani, sadece aile Ve yakın arkadaşlarla küçük bir açık hava düğününe karar verdik. | Open Subtitles | لذا، قررنا الزفاف في بيت صغير، في الهواء الطلق، فقط العائلة والأصدقاء المقربين. |
Evet, umuma açık olmayacak. Sadece aile bireyleri Ve yakın dostlar. | Open Subtitles | أجل ستكون حفلة خاصة, محدودة بالأصدقاء المقربين والعائلة |
Onu izleyen sabah yapılacak defin işlemine sadece aile üyeleri Ve yakın arkadaşlar katılacak. | Open Subtitles | والدفن فقط يحضره العائلة والأصدقاء المقربين في الصباح التالي |
Aile Ve yakın arkadaşlar. | Open Subtitles | لقد كانت للعائلة و الاصدقاء المقربين فقط |
İhtimal dengesi bunun bekar Ve yakın akrabalarından uzak bir kadın için olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | ميزان الاحتمالات يشير إلى أن هذا من أجل امرأة عزباء بعيدة عن أقاربها المقربين |