Robotlar, sadece insanlar değil, enkaz bölgelerinde tutsak ve yaralıları kurtarmada bizimle göğüs gerecekler. | TED | الرجال الآليون وليس البشر فحسب سيساعدوننا في مواجهة نطاقات الكوارث لينقذوا المحتجزين والجرحى |
Hasta ve yaralıları iyileştirme gücüne sahipmiş. | Open Subtitles | وكانت لها القدرة على شفاء المرضى والجرحى |
- Sadece hasta ve yaralıları. Zaten ölecek olanları. | Open Subtitles | المرضى والجرحى فحسب، أناس كانوا سيموتون بأي حال. |
Benim görevim hasta ve yaralıları iyileştirmek. | Open Subtitles | هدفي هو معالجة المرضى والجرحى |
Tüm ölü ve yaralıları kontrol ettik. Bryson aralarında değil. | Open Subtitles | تأكدت من كل القتلى والجرحى لا أحد منهم (برايسون) |