Sonra yeni kimlikler verilecekti ve yeni bir başlangıç yapacaklardı. | Open Subtitles | ثم كانوا سيعطون هويات وبداية جديدة |
Başkan Hassan, bu müzakerelere fazlasıyla önem verdiğini ve bunun ülkesi ve bütün Ortadoğu için tarihî bir başarı ve yeni bir başlangıç olduğunu açıkladı. | Open Subtitles | أعلن الرئيس (حسّان) بأنه يرى أن هذه المفاوضات نجاح تاريخي وبداية جديدة لدولته ولكامل منطقة الشرق الأوسط |
ve yeni bir başlangıç. | Open Subtitles | وبداية جديدة. |
- Aileniz yeni bir yere gidebilir ve yeni bir başlangıç yapabilir. Bankada da biraz para olur. | Open Subtitles | فيتسنى لك ولعائلتك الإنتقال إلى مكان آخر والبدء من جديد مع قليل من المال في البنك. |
Burada telafi etme ve yeni bir başlangıç yapma şansı olmayan. | Open Subtitles | فرصة إصلاح ذاتي والبدء من جديد |
2018 yılının baharında, Trump yönetimi, ABD-Meksika sınırında yeni bir politika uygulanacağını duyurdu. Sıfır tolerans politikası. Sığınma ihtiyacıyla sınıra ulaşan aileleri çocuklarından zorla ayırmak için. Güvenli bir yaşam ve yeni bir başlangıç umuduyla uzun, tehlikeli bir yoldan sınıra ulaşan insanlar arasında 18 aylık bebeklerinden koparılanlar oldu. | TED | في ربيع عام ٢٠١٨، أعلنت إدارة ترامب عن سياسة جديدة على الحدود الأمريكية-المكسيكية، سياسة عدم التهاون مطلقًا، لفصل جميع الأطفال عن والديهم قسرًا، الذين يصلون إلى الحدود بغرض اللجوء؛ ينفصل أطفال، لا يتجاوز أعمارهم عن ١٨ شهرًا،عن والديهم بعد رحلة طويلة وشاقة للوصول إلى الحدود الأمريكية-المكسيكية للبحث عن الأمن وبداية جديدة. |