Atıştırmalık bir şeyler alacağım ama önce onları kara vebayla mı tanıştırsam? | Open Subtitles | سأذهب لأحصل على وجبة خفيفة لكن أولاً أيجب أن أدرج الطاعون الأسود |
Birincil meselemiz, Yunan Mahallesi'ndeki temel hijyen sorununu çözüp... mahalleyi kasıp kavuran vebayla mücadele etmek. | Open Subtitles | بدءاً بتصريف المجاري الاساسيه للحي اليوناني لنحارب الطاعون المنتشر به |
Birincil meselemiz, Yunan Mahallesi'ndeki temel hijyen sorununu çözüp... mahalleyi kasıp kavuran vebayla mücadele etmek. | Open Subtitles | بدءاً بتصريف المجاري الاساسيه للحي اليوناني لنحارب الطاعون المنتشر به |
Bu hükümet bu vebayla tüm cephelerden mücadeleye kararlı. | Open Subtitles | هذه الحكومه تنوي محاربة هذا البلاء على كل الجبهات |
Mısır'ı 10 kez vebayla cezalandırdı. | Open Subtitles | و انزل البلاء على يهود مصر |
İşte vebayla ilgili, ilginç bir parça. | Open Subtitles | هنا جزء مثير يتعلق بالطاعون |
Askerler kapıya yaklaşıyor. vebayla birlikte burada hapsolacağız. | Open Subtitles | .الجنود يغلقون البوابات .سوف نسجن هُنا مع الطاعون |
Ve vebayla baş etmek zorunda kaldıklarında, çoğu bunu başaramadı, fakat hayatta kalabilenler CCR5 reseptöründeki bir mutasyonla bunu başarabildi. | TED | وعند تعرضهم إلي مرض الطاعون, معظم الناس لم يستطيعوا الحياه, لكن من بقي حياَ هم من بهم طفره في أحد جينات الإستقبال وهو CCR5 |
Kendisi gibi bir vebayla bizi içten parçalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | يدمرنا من الداخل مثل الطاعون |
Kendisi gibi bir vebayla bizi içten parçalamaya çalışıyor. | Open Subtitles | يدمرنا من الداخل مثل الطاعون |
Kıtlıkla, vebayla, yangınla. | Open Subtitles | بالمجاعة و الطاعون و الحرائق |
Yani, vebayla. | Open Subtitles | الطاعون |
Lütfen Francis'e hastalığımı vebayla karıştırdığımı söyleme. | Open Subtitles | رجاءاً لا تخبرى (فرانسيس) اننى أخطأت بمرضي بالطاعون. |