| Sasori'ye verdiğim sözü tutmak zordu. | Open Subtitles | كنت أبذل ما بوسعي لأبقي على وعدي مع سيدة العقرب |
| Şöhret ya da dünya rekoru için değil Moo Taek'e verdiğim sözü tutmak için. | Open Subtitles | ليسَ للمجد ولا للأرقام القياسية، ولكن للحِفاظ على وعدي لـ موو تايك. |
| Sana verdiğim sözü tutmak için elimden gelen her şeyi yaptım. | Open Subtitles | حاولت جهدي للحفاظ على وعدي لك |
| Ben kendime verdiğim sözü tutmak istiyorum. | Open Subtitles | "اريد الوفاء بالوعد الذى اخذته ." |
| Ben kendime verdiğim sözü tutmak istiyorum. | Open Subtitles | "اريد الوفاء بالوعد الذى اخذته ." |
| verdiğim sözü tutmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأسدد ديني، أنفذ وعدي |
| Deb'e verdiğim sözü tutmak giderek zorlaşıyor. | Open Subtitles | وعدي لديب يصعُب باستمرار |