ويكيبيديا

    "verdiğimde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعطيتك
        
    • أعطيته
        
    • سلمته
        
    • عندما أعطيك
        
    • أعطيكم
        
    • عندما تخليتُ
        
    • عندما أعطي
        
    • حين قررت
        
    Sana güvenli bir telefon ağı verdiğimde aklımdan geçen bu değildi. Open Subtitles عندما أعطيتك شبكة هاتف آمنة، فما كان هذا ما دار بخلدي.
    Size gümüş Dolar'ı verdiğimde bu zarfın içindekini de beraberinde size vermeyi unuttum. Open Subtitles عندما أعطيتك الدولار الفضي نسيت ان يتضمن محتويات المظروف
    Ona bu kartı verdiğimde hafif suçlar için olduğunu söylemiştim. Open Subtitles عندما أعطيته البطاقة أخبرته أنها للجنح الخفيفة في أفضل الأحوال
    Ona gözlüğü verdiğimde başka bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sormuştum. Open Subtitles عندما أعطيته النظارات، سألته إن كان هناك أي شيء آخر احتاجه
    En son Bugs bölümünü verdiğimde editörün yüzünde böyle bir ifade vardı. Open Subtitles آخر مرة رأيت هذه النظرة على وجه محررٍ "عندما سلمته كتاب "الحشرات
    İşaret verdiğimde, üzerine atla böylece kıçtaki kaptanı alaşağı eder ve tüfekleri alırız. Open Subtitles عندما أعطيك الإشارة اقفز عليه كي نتمكن من مقصورة القيادة ونستولي على البنادق
    O yüzden size kelime listesi verdiğimde iyi çalışın. Open Subtitles لذا عندما أعطيكم قائمة بالكلمات، ادرسوهم.
    Onu sana verdiğimde tamdı. Open Subtitles كان مكتملاً حين أعطيتك إياه من إقتلع الـ 12 صفحة؟
    Onu sana verdiğimde tamdı. 12 sayfasını kim aldı? Open Subtitles كان مكتملاً حين أعطيتك إياه من إقتلع الـ 12 صفحة؟
    Yüzüğü sana verdiğimde, son nefesini verene kadar çıkarmayacağına yemin etmiştin. Open Subtitles أقسمت لي حين أعطيتك أياه أنّ تلبسه حتى ساعة مماتك
    Unutma, sana istediğini verdiğimde, bana ne istersem onu vereceğini söyledin. Open Subtitles أتذكر، قلتَ إن أعطيتك ما تريد فستعطيني ما أريد
    Sana verdiğimde bunu alt katta giyebileceğini söylememiştim ama. Open Subtitles عندما أعطيته لكِ لم أقل لكِ أبداً أنكِ يمكنكِ أرتدائه بالاسفل اليس كذلك ؟
    Bir oğul verdiğimde bana hislerini değiştirmişti. Open Subtitles نظر إليّ على نحو مختلف تماماً منذ أن أعطيته إبناً
    Tek bildiğim ona resmi verdiğimde, çok telaşlandı. Open Subtitles كلّ ما أعرفه، أنه حالما ..أعطيته تلكالصورة. إشتاط غضباً.
    - Sadece anahtarı verdiğimde ona evde çılgın partiler yapmasının yasak olduğunu söylemiştim. Open Subtitles فقط عندما أعطيته المفتاح وقلت له أنني لا أتساهل مع الحفلات الصاخبة
    Algoritmayı ona verdiğimde ise çok gururlanmış gibi davrandı. Open Subtitles وعندما سلمته إياه تصرف بفخر شديد
    Uzatma belgesini ona verdiğimde Terry'nin yüz ifadesini görmeliydin. Open Subtitles كان يجب أن ترى وجه (تيري) في الأسف عندما سلمته أوراق المهلة
    Dorota, sana bir hediye verdiğimde en azından onun tadını çıkar. Open Subtitles دوروتا، عندما أعطيك هدية أقل شيء يمكنك فعله هو الأستمتاع بها
    - İşaret verdiğimde beni koruyun! - Tamam! Open Subtitles عندما أعطيكم الإشارة، قوموا بتغطيتي - لك ذلك -
    Onu evlatlık verdiğimde sadece bir günlüktü. Open Subtitles كانَ عُمرهُ يومٌ واحِد عندما تخليتُ عنهُ للتبني
    Şimdi size bir şey verdiğimde, mesele daha fazla açıklığa kavuşacak. Open Subtitles وسيكون هذا كل قليلا أكثر وضوحا عندما أعطي لك شيئا.
    Güney Kutbu buzdağları içindeki mağaralara dalan ilk kişi olmaya karar verdiğimde bir rehber kitap yoktu. TED لم يكن هناك دليل ارشادي متاحًا لي حين قررت أن أكون أول شخص يغوص الكهوف داخل الجبال الجليدية في أنتارتيكا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد