ويكيبيديا

    "verdiler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعطوك
        
    • أعطوه
        
    • أعطوا
        
    • منحوني
        
    • قاموا
        
    • أعطوها
        
    • لقد أعطوني
        
    • أطلقوا
        
    • اعطوني
        
    • دفعوا
        
    • قدموا
        
    • عرضوا
        
    • يعطون
        
    • سمحوا
        
    • أعطاني
        
    - Sana onca parayı... bildiğinden emin oldukları sorular için mi verdiler? Open Subtitles أعطوك كلّ تلك النقود لتجيب على اسئلةٍ يعلمون أنّك تعرف إجاباتها ؟
    Haftalarca aç bıraktılar, zamanı gelinceye kadar madende bıraktılar ve sonra kokuyu verdiler. Open Subtitles لقد تم تجويعه لأسابيع و تم الإحتفاظ به فى المنجم حتى يحين الوقت ثم أعطوه الرائحة
    Sonra çobana hayvanat Lion House hayvanat bahçesinde iş verdiler. Open Subtitles وبعد ذلك أعطوا الرجل العمل فى منزل الأسد بحديقة الحيوان
    Ofisten bana iki bilet verdiler. Open Subtitles عرض لبوب رولر لقد منحوني تذكرتين في المكتب
    Ama anlaşmalarımızın temeline göre, bize bir güven kredisi verdiler. TED لكنهم بناءا على المواقف, قاموا بالقفزة الإيمانية اللازمة لفعل ذلك.
    Aynı zamanda, orada, köyde çalışayan küçük bir grup vardı, ona 65 dolarlık borç verdiler. TED ذاك الوقت، كان هناك مجموعة إقراض تمنح القروض الصغيرة في القرية والذين أعطوها قرضا بقيمة 65 دولار.
    Bilmiyorum. Onu sakin tutması için bir sürü ilaç verdiler. Open Subtitles لا أعرف , لقد أعطوني الكثير من الأشياء لتبقيها هادئة
    Bu ivmeli genişlemenin nedenine bir isim verdiler: Karanlık enerji, dediler. TED لقد أطلقوا على سبب هذا التّوسع المتسارع إسما، وهو: الطاقة المظلمة.
    Bana biraz demir ve vitamin verdiler. Lance'le işler nasıl gitti? Open Subtitles لذا اعطوني بعض الحديد والفيتامينات كيف كان حديثك مع لانس ؟
    500 miligramlık olanlardan mı yoksa 750 miligramlık olanlardan mı verdiler? Open Subtitles هـل أعطوك حبـات 500 ميلي غرام أم حبـات الـ 750 ؟
    Ordudan başkasına yaramayacağın için seni bize verdiler. Open Subtitles لقد أعطوك لنا لأنك لا تصلح لأحد ماعدا الملكه و الرقيب ماكسفيلد
    Denver'de size bilgi verdiler mi iş konusunda? Open Subtitles هل أعطوك أى فكره فى دينفر حول عملك بالوظيفه؟
    Biliyor musunuz, 6 ay önce Broadway'de çok ender verilen bir ödülü bu adama verdiler. Open Subtitles أعطوه أعظم تشريف يمكن للمرء أن يحصل عليه في منطقة برودواي؟
    Sizin de yapacağınız gibi adama antibiyotik verip yatak istirahatı verdiler. Open Subtitles جعلوه يرتاح بالفراش و أعطوه مضادات حيوية مثلما كنتم لتفعلون
    Evet,12 maymuna bir haftalığına daktilo verdiler, ve bu bir hafta sonunda, daktiloyu sadece tuvalet olarak kullanmışlardı. TED نعم، أعطوا 12 قردا آلة كاتبة لأسبوع، وبعد أسبوع، استعملوها فقط كمرحاض.
    Bir baharat fabrikasıyla anlaşıyorlar bu yüzden... bize biraz izin verdiler... Open Subtitles في الحقيقة المصنع منحوني. عطلة صغيرة كعطلة الصيف؟
    Onları beslediler, ev verdiler, yaşamaya değer kılacak bir amaç verdiler. Open Subtitles قاموا بإطعامهن، إيوائهن، منحهن حياة تستحق عيشها، شيء من هذا القبيل
    Ona yanlış anestezi verdiler - bu koşullar nedeniyle. Open Subtitles لقد أعطوها مخدرا خاطئاً فى ظل الظروف المحيطة بها
    Ama bu sefer oraya gelmem için gereken aracı verdiler. Open Subtitles ماعدا في الحقيقة لقد أعطوني العجلات لأقود هناك هذه المره
    Herhalde adamın ayağı kaydı, yahut parkta uyuyordu ve bir kaç genç geldi ve onu vurup, sonra da ateşe verdiler. Open Subtitles اخمن أنه كان متشرد ينام في الحديقة بعض الصبية كانوا بالجوار، أطلقوا عليه وبعدها أشعلوا فيه الحريق
    Bana yine hintyağı verdiler, ama anlasınlar artık neredeyse 20 yıldan sonra alıştım buna, etkisi olmuyor." Open Subtitles اعطوني زيت خروع مرة أخرى ولكن من المفروض أن يلاحظوا بعد حوالي 20 عاما أعتدت عليه , لم يعد يؤثر في ّ
    Şerifin tekrar seçilebilmesi için adam başı 5000 dolar verdiler. Open Subtitles دفعوا 5,000 دولار لكل واحد من أجل إعادة إنتخاب مدير الشرطة.
    çocuklarına izin vermeyen aileler var. Ailenin diğer kısmı, kendileri bizzat katılmadılar çünkü öne çıkardığım bu geçmişle ilişkilendirilmek istemediler ama giysilerini verdiler. TED قسم آخر من العائلة قدموا ملابسهم عوضاً عن حضورهم، لأنهم لا يريدون أن يكونوا معروفين بالماضي الذي كنت أسلط الضوء عليه.
    Ne bileyim, bir krallık tacı verdiler kendisine. Open Subtitles لقد عرضوا عليه تاجاً، وعندما عُرض عليه ذلك،
    İnsanları çılgına çevirecek karmaşık mesajlar verdiler. Open Subtitles .وبعدئذ يعودون بها إلى البرتقالى أعتقد،أنهم.. أنهم يعطون هذا الخليط من الرسائل
    Eve girmeme izin verdiler acil durum birikimimizi buldum, Tanrıya Şükür. Open Subtitles سمحوا لي بدخول المنزل، ولقد وجدتُ أموال حالاتنا الطارئة، حمداً للرب.
    Kulüpten bana tüm dolapları açan bir anahtar verdiler. Open Subtitles أعطاني النادي الصلاحية لفتح جميع الخزنات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد