ويكيبيديا

    "verebileceğim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إعطائه
        
    • لأعطيه
        
    • أستطيع تقديمه
        
    • أعطاؤه
        
    • أقدمه
        
    • أن أعطيه
        
    • إعطائها
        
    • يمكنني تقديمها
        
    • يمكنني منحه
        
    • منحها
        
    • أعطيك إياه
        
    • اقدمه
        
    Bu büroda sizlere verebileceğim ve elinizde tuttuğunuz o ceza makbuzlarınızı unutmanızı sağlayacak bir şeyler var mı? Open Subtitles يمكنني إعطائه لكم وبذلك تتغاضون عن المُخالفات إنك تُمسك بالمُخالفات بهذه اليد ؟
    Ona verebileceğim hiçbir şey olmadığını söyledim ve vermedim de. Open Subtitles أخبرته أنّي لا أملك شيئاً لأعطيه و لمْ أعطِه
    Sana verebileceğim tek şey, verebileceğimi söylediğimdir ve onu da verdim zaten. Open Subtitles كل ما أستطيع تقديمه لك هو ما قلت لك أنني أستطيع إعطاءه لك ، و قد فعلتُ ذلك
    Öpebileceğim, sevebileceğim ve şerbet verebileceğim bir koca. Open Subtitles زوج أستطيع تقبيله و حبه و أعطاؤه العصير أيضا
    Y'lerin içinde, kendimi Margaret Mead'in modern hali gibi düşündüm ve kısa zamanda keşfettim ki onlara verebileceğim çok fazla şey vardı, tabii onların da bana. TED تخيلت نفسي مارجريت ميد الحديثة بين جيل الألفية، وقد تعلمت بسرعة أن لدي ما أقدمه لهم بنفس قدر ما قدموه لي.
    Sana verebileceğim birşey varsa, bir kere olsun doğru bir şekilde yapayım. Open Subtitles إذا كان هناك شيء يمكن أن أعطيه إياك لمرة،أفعل فيها الصواب
    Ya da gitmeden önce verebileceğim herhangi bir talimat? Open Subtitles أو أي تعليمات يمكنني إعطائها قبل أن أرحل؟
    Polise verebileceğim bir detay. Open Subtitles أية تفاصيل يمكنني تقديمها للشرطة
    Benim sana verebileceğim en iyi şey bir avans. Open Subtitles أفضل ما يمكنني منحه لك مسافة أسبقية
    Fakat şimdilik size verebileceğim sadece bunlar. Open Subtitles لكن كلّ ما أستطيع إعطائه لكم الآن هو الإطار الزمني.
    -Tek verebileceğim bilgisayarı. Open Subtitles كل ما أستطيع إعطائه هو حاسوبه أفعل ذلك
    Sana verebileceğim bir şey yok! Open Subtitles لم يعد لديَّ المزيد لأعطيه لأحد
    Ama ona verebileceğim tek rahatlık buydu. Open Subtitles وكانت تلك التعزية البسيطة كل ما أستطيع تقديمه
    Öpebileceğim, sevebileceğim ve şerbet verebileceğim bir koca. Open Subtitles زوج أستطيع تقبيله و حبه و أعطاؤه العصير أيضا
    Size verebileceğim en iyi örnek.. Open Subtitles هذا أفضل مثال على ذلك أستطيع أن أقدمه لكم
    Karşılığında verebileceğim bir şey olabilir. Open Subtitles قد يكون هناك شيء أستطيع أن أعطيه لك في مقابل
    Tam şu an dünyada ona verebileceğim bir şey olsa, hemen... Open Subtitles مثل الآن أذا كان بإمكانى إعطائها أى شيء فى العالم
    Sana verebileceğim tek tavsiye pişman olmayacağın tercihler yap. Open Subtitles أعتقد بأن النصيحة الوحيدة التي يمكنني تقديمها لكِ هي... حاولي القيام بخياراتٍ تتمكنين من العيش معها
    verebileceğim tek şey dostluğum. Open Subtitles صداقتي هو كل ما يمكنني منحه
    Hayır. Charlie, ona, benim verebileceğim şeyi veremez. Eninde sonunda bunu anlayacak. Open Subtitles لا، لا يمكنه منحها ما لديّ سوف ترى هذا بالنهاية
    Hayır, fakat sana verebileceğim paslı ve keskin bir şeyim var. Open Subtitles لا ، لكن لدي شي حاد وصدئ أحب أن أعطيك إياه
    Size verebileceğim şu, size güvenloi bir alan verebilirim. Open Subtitles اليكم ما اقدر ان اقدمه لكم اقدر ان اقدم لكم مساحة امنة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد