Bayan, eğer kilonuzu tahmin edemezsem bu büyük ödüllerden birini size vereceğim. | Open Subtitles | لو أخطأت في تخمين وزنك، سأعطيك واحدة من هذه الجوائز الرائعة هنا |
Bak, kamyonumda bir ton conta var, size birini vereceğim. | Open Subtitles | اسمع ، لديّ بعض الجلدات في شاحنتي ، سأعطيك واحدة |
Ben yine de fark yaratmak isteyen herkese Promisin vereceğim. | Open Subtitles | ما زلت سأعطي البرومايسن لأي شخص يريد الحصول على قدرة |
Siz ne yaparsanız yapın, ben payımın çeyreğini vereceğim. | Open Subtitles | بعض النظر عما ستفعلون سأعطيه الربع من بضاعتى |
Evinizde hoş karşılanmadığım gayet açık. O yüzden sana telefon numaramı vereceğim. | Open Subtitles | من الواضح، ليس مُرحباً بي في منزلكِ، لذا فإنّي سأعطيكِ رقم هاتفي |
Bana Samantha'nın bu işte yer almayacağına dair söz verirseniz.. vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيك إياه إن وعدتنى أن سامانتا لن يكون لها دخل بالأمر |
Ağrılar için ilaç vereceğim. Ama beni asıl endişelendiren şuur kayıplarınız. | Open Subtitles | سأعطيك دواء للألم ، أنا أكثر اهتماماً بالإغماءات التي تحدث لك |
Sana bu çek için beş paund vereceğim Jem Hearne. | Open Subtitles | سأعطيك خمس جنيهات ذهبية بدلاً من تلك الوثيقة ,جيم هيرن |
Sana hedeflediğin yıllık geliri vereceğim vergi iadelerindeki rakamları değil, gerçek rakamları. | Open Subtitles | سأعطيك الدخل السنوي المستهدف ليس أرقام عوائد الضرائب , بل أرقام حقيقية |
Tadına bakmanız için bir sürü şey vereceğim ama unutmayın bedava değil. | Open Subtitles | سأعطيك الكثير من العينات لكن لاشيء مجاني تذكر ذلك ، موافق ؟ |
Disarida olacağim. Bu sekeri yemezsen, döndüğümde sana 5 tane daha vereceğim. | Open Subtitles | سوف اذهب لغرفة اخرى اذا لم تأكل الحلوى سأعطيك خمسة آخرين منها |
Gerekli görev tanımlamalarını bizzat vereceğim. Sızıntı riskini göze alamayız. | Open Subtitles | سأعطي تفاصيل المهمة بشخصي، لا يمكن أن نُخاطر بتسريب هذا. |
O parayı doğum günü hediyesi olarak vereceğim. | Open Subtitles | سأعطيه ذلك المال بمثابة هدية عيد الميلاد |
Yorganın altına koş. Bak ne diyeceğim gitmeden sana öpücük vereceğim. | Open Subtitles | إقفزي تحت تلك الأغطية، لأخبركِ بشيء، سأعطيكِ قبلة قبل أن أغادر. |
Aptallar toplumu adına kısa bir demeç vereceğim, sonrasında da sorularınızı alacağım. | Open Subtitles | سأقوم بإلقاء بيان مختصر بالنيابة عن مجتمع البلهاء ثم أفتح المجال للأسئلة |
Bu bir şey değiştirmiyor. İstediğin şeyi vereceğim ve bu iş bitecek. | Open Subtitles | وهذا لا يغيّر من الأمر شيئاً، سأمنحك ما تريد، وسينتهي هذا الأمر |
Evet sana yemek, yatak ve kıyafet vereceğim ama bana ücretsiz çalışacaksın. | Open Subtitles | أجل،سأعطيكً طعاماَ وسأعطيك سريراً وسوف اعطيك ثياباً ولكنك ستعمل لدي بدون أجر |
Gözünüzde canlandırmanız için size küçük bir yemek şirketinden örnek vereceğim. | TED | سأعطيكم مثال شركة تموين صغيرة. لطرح هذا المثال على أرض الواقع |
Ben daha size hediyemi vermedim, ama şimdi vereceğim. | Open Subtitles | اننى لم أعطيك هديتى بعد و لكنى سأعطيها لك الان |
Benny, silahımı yere indirip telefona cevap vereceğim, tamam mı? | Open Subtitles | بينى أنا سأضع سلاحى أرضاً وسأجيب على الهاتف حسناً ؟ |
Bu yüzüğü, şuradaki kıza vereceğim ve kız arkadaşım olur mu diye soracağım. | Open Subtitles | سوف أعطي هذا الخاتم للفتاة التي هناك و أسألها بأن تكون صديقتي الحميمة. |
Hepsini burada sayamam ama bir tane örnek vereceğim. | TED | لا يمكن أن تمر عبرهم جميعاً، لكني سأقدم لكم مثالاً. |
Sana bu siyah ruju vereceğim ki kustuktan veya yiyiştikten sonra tekrar sürebilirsin. | Open Subtitles | ساعطيك احمر الشفاه الاسود حتى يمكنك اعادة تطبيقه بعد ان تعبثي او تتقياي |
Sana paranı vereceğim, ama bir daha asla benim evime gelme. | Open Subtitles | سوف أعطيك مالك، ولكن لا تجرؤ مجدداً على القدوم إلى منزلي |
Sana yüksek maaş vereceğim. Bu topraktan kazandığından daha çok. | Open Subtitles | سأدفع لك راتبا عاليا يفوق ما تجنيه من هذه الأرض |