ويكيبيديا

    "verecek kadar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كفايةً
        
    • يكفي ليعرف أنه من الأفضل أن
        
    • ليدعك تكبرين
        
    • كبير بما يكفي
        
    • بما يكفي لإعطائي
        
    • بما يكفي لتعطي
        
    • جعلتهم يُعطوكِ
        
    Doğru kararı verecek kadar adil birisin, ve söyleyeceğim hiç bir şeyin fikrini değiştiremeyeceği kadar kibirlisin. Open Subtitles أنت عادلٌ كفايةً لتقوم بالقرار الصحيح ومتعجرف كفاية كي لا يؤثر فيك كلامي
    Evet, Zolotov'un kaldığı süre boyunca çekilen güvenlik kamerası görüntülerini bakmamıza izin verecek kadar naziktiler. Open Subtitles بالفعل,وقد كانوا ودودين كفايةً لتركنا نرى تسجيل الكاميرات الأمنية خلال إقامته هناك
    İnsanların kendisini aptal olarak görmelerine izin verecek kadar akıllı büyük bir adama daima iş vardır. Open Subtitles لطالما كان هناك عملًا ،للرجل العاقل بما يكفي ليعرف أنه من الأفضل أن تترك الناس تظنّك أحمقًا
    Dünyayı ellerinden almadan önce tanımana izin verecek kadar bekler. Open Subtitles ليدعك تكبرين لمجرد معرفة العالم قبل أن يسلبه منكِ
    Ne zaman içeceğime karar verecek kadar da büyüğüm. Open Subtitles إذن فأنا كبير بما يكفي لأعرف متى أحتاج إلى كأس
    Emeğim için bana bahşiş verecek kadar nazikti. Open Subtitles كان كريم بما يكفي لإعطائي نصائح عن الهنّدمة
    Peki, bakir erkek arkadaşına hafta sonu için sorumsuzluk izni verecek kadar aptal bir kıza verecek tavsiyeniz var mı? Open Subtitles حسناً ، هل لديك نصيحة لفتاة غبية بما يكفي لتعطي صديقها البكر إذن خطيئة مفتوح لعطلة نهاية الإسبوع
    Sana bir telefon verecek kadar iyilermiş. Open Subtitles أعتقد أن طيبة قلبهم جعلتهم يُعطوكِ هاتف
    Belki gelecek sene, sana en sevdiğin oyuncu Barbar Stanwyck'in aşk mektubunu verecek kadar şanslı olurum. Open Subtitles ربما السنة القادمة سأكون محظوظٌ كفايةً لأجلب لكِ خطاب حُب من ممثلتك المُفضّة، (باربرا ستانويك).
    Parker'ın bildiği şey Anna için sempatimizi kazansın diye kendi çocuğuna zarar verecek kadar önemli. Open Subtitles أيّاً يكن ما يعرفه (باركر)، فهو مهم كفايةً لتقوم (آنا) بأذية ابنتها لتكسب تعاطفنا
    Milletin kendisini aptal sanmasına izin verecek kadar akıllı bir büyük adam için her zaman iş vardır. Open Subtitles لطالما كان هناك عملًا ،للرجل العاقل بما يكفي ليعرف أنه من الأفضل أن تترك الناس تظنّك أحمقًا
    Dünyayı ellerinden almadan önce tanımana izin verecek kadar bekler. Open Subtitles ليدعك تكبرين لمجرد معرفة العالم قبل أن يسلبه منكِ
    Naj ,bak, kendi kararlarını verecek kadar yetişkinsin, Open Subtitles اسمعني يا (ناج)، أنت كبير بما يكفي ليكون لك فكرك الخاص
    Los Angeles'a güle güle öpücüğü verecek kadar. Open Subtitles كبير بما يكفي للقضاء على كامل (لوس أنجلس).
    Tıpkı düğünümü bana uymayı planladığım kişisel bir tavsiye hem de güzel bir tavsiye verecek kadar önemsediğin gibi. Open Subtitles تماما كما اهتممتي لأمر زفافي بما يكفي لإعطائي نصيحة شخصية... نصيحة جيدة...
    Annemin bir salağa 100.000 verecek kadar salak olup olmadığını mı soruyorsun? Open Subtitles -إذاً أنتَ تسأل إن كانت أمي حمقاء بما يكفي لتعطي أحمقاً ١٠٠ ألف دولار؟
    Sana bir telefon verecek kadar iyilermiş. Open Subtitles أعتقد أن طيبة قلبهم جعلتهم يُعطوكِ هاتف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد