Eğer mühendisseniz çok fazla verinin birkaç kişide toplanmasını engelleyecek yeni yollar bulun. | TED | إن كنت مهندسًا، فعليك العثور على طريقة لجعل البيانات غير مركزة بأيدي القلة. |
İşlediğiniz verinin bir sonraki kısmı, bir saat içinde yüklenmeye hazırlandı. | Open Subtitles | الدفعة القادمة من البيانات المعالجة يجب أن تحمل خلال ساعة واحدة. |
İşlediğiniz verinin bir sonraki kısmı, bir saat içinde yüklenmeye hazırlandı. | Open Subtitles | الدفعة القادمة من البيانات المعالجة يجب أن تحمل خلال ساعة واحدة. |
İşlediğiniz verinin bir sonraki kısmı, bir saat içinde yüklenmeye hazırlandı. | Open Subtitles | الدفعة القادمة من البيانات المعالجة يجب أن تحمل خلال ساعة واحدة. |
verinin tutarlı olabilmesi için böyle hızlı ve katı bir kural koyduk. | Open Subtitles | لقد آلينا جعلها قاعدة صارمة وسريعة من أجل أنْ تكون البيانات متسقة. |
- Pardon, büyük verinin önüne geçmemize yardım eder misiniz? | Open Subtitles | المعذرة، هل تُريد مُساعدتنا على إيقاف شركات جمع البيانات الكبيرة؟ |
Biz de gerçek zamanlı bir teknoloji istedik, düşük maliyetli, sağlam ve su geçirmez, verinin işlenmesi kolay olmalıydı. | TED | لذلك أردنا شيئاً فورياً، ومنخفض التكلفة وقوي ومضاد للماء، وسهولة في الحصول على البيانات لمعالجتها. |
Bu verinin içindeki ilk tura sizi götürmeme izin verin. | TED | و مع هذا، دعوني اخذكم معي الان لجولة أولية في البيانات |
geçirmemiz gerektiğini görüyorsunuz. Büyük miktarda verinin dolaştığını görüyorsunuz, | TED | تستطيعون رؤية الكثير من البيانات تسري هناك. |
Şimdi verinin gerçekte nereye gittiğini görebiliriz. | TED | الان في الواقع تستطيع ان نري الى اين تذهب البيانات |
Olması daha mümkün olan, ve bugün bunu görüyoruz, verinin bir yerel üretim merkezine gönderilmesidir. | TED | الشيئ الارجح, و الذي نراه اليوم, ان تلك البيانات يتم ارسالها الى مركز التصنيع المحلي |
Ve güncellenmiş verinin tümüne daha fazla sahip değiliz çünkü bu bugün gerçekten taze veridir | TED | و لم تعد لدينا كل البيانات المحدثة لأن هذه البيانات مهمة جدا هذه الأيام. |
Ve artık diktatörlük demek, aşırı fazlalıkta verinin hükümetin veya elitist küçük bir grubun ellerinde olması demek. | TED | والديكتاتورية الآن تعني أن الكثير من البيانات مركزة بأيدي الحكومة أو بأيدي قلة من الصفوة. |
Kendimizi yeni sınırların öncüleri olarak ekonomik verinin ötesinde, insanlığın hikâyesini anbean çözenler olarak görüyoruz. | TED | ونحن نرى أنفسنا كرواد لأفق جديد من البيانات الاقتصادية، نطلق الحكاية البشرية، لحظة بلحظة. |
Kötü verinin yol açtıklarını herkes biliyor. | TED | والجميع يعرف ما تقوم به البيانات الخاطئة. |
Bu verinin orada olduğu gerçeği ona erişimimiz olduğu gerçeği -- Her kaza, bu arada, tabloda bir satırdır. | TED | وبالمناسبة هذه البيانات التي حصلنا عليها بالمناسبة، كل الحوادث مرتبة بطريقة أفقية |
Orayı yeniden boyadılar ve bir anlığına açık verinin geleceğini görür gibi oldum, olan şeyi bir düşünsenize. | TED | فقد قاموا بإعادة طلاء المنطقة، ولثانية، كأني رأيت مستقبل البيانات العامة، فكّروا بما حدث هنا. |
Daha sonra sizi simgeleyen bu imge o verinin hepsini süpürerek, size parayı yasal olarak kullanma yetkisi veriyor. | TED | ثم تتجسد هذه الفكرة في كل هذه البيانات وتمكنك من تحويلها إلى نقد. |
diye bakıyoruz. Fakat teoriyle uyumlu olması verinin teoriyi desteklediği anlamına gelmez. | TED | لكن تطابق البيانات مع النظرية لا يعني أنها تؤيدها |
Bu ilk kez elimdeki verinin gerçeklikten tamamen saptırılmış bir görüntü verdiği zamandı. | TED | كانت هذه المرة الأولي التي أعطتني فيها البيانات التي لدي صورة مُشوهة كليًا للواقع. |
Şimdi, büyük verinin karanlık tarafları da var. | TED | بالمقابل, هنالك جانب مظلم للبيانات الكبيرة |