ويكيبيديا

    "verirseniz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعطيتني
        
    • منحتني
        
    • أعطينا
        
    • اعطيتني
        
    • أعطيتموني
        
    • إذا أعطيت
        
    • إذا جاز
        
    • إذا سمحت
        
    • فإذا مسستَ
        
    • فلديّ
        
    • كنت تعطيني
        
    • ستعذرني
        
    • سمحتم لي
        
    • أذنت
        
    • إذا أعطيتنا
        
    - Hayır. Ama kopyasını verirseniz deşifre etmenize yardım edebilirim. Open Subtitles لكن إذا أعطيتني نسخة منها، أستطيع مساعدتك في فك شفرتها.
    Bana düz ekran bir televizyon satarsanız ya da bana hediye olarak verirseniz, aynı mal olacak. TED اذا بعت تلفاز ذا شاشة مسطّحة أو أعطيتني واحدا كهدية، سيكون نفس السلعة.
    Pekâlâ bunu görebiliyorum. Ama bana bir şans verirseniz fikrinizi değiştirebilirim. Open Subtitles حسناً، فهمت ذلك، ولكن إن منحتني الفرصة بوسعي أن أبدّل لك رأيك بي
    Malı verirseniz hayatta kalırsınız. Open Subtitles نعم ، أعطينا المخدرات الآن و سنترككم أحياء
    Pekala, bayan Ryan bana bir kimlik verirseniz, kredi başvurunuzun işlemini başlatırız. Open Subtitles حسنا،انسة رايان،اذا اعطيتني بطاقتك فقط سنبدأ على برنامج القرض الخاص بك
    Ve eğer hepiniz bana iki sefer iki peni verirseniz, o zaman bir onluğumuz olur. Open Subtitles وإذا أعطيتموني أربعة بنسات سيكون لدينا عشرة باوندات
    Aynı araçları bir yapay zekâya verirseniz yapay zekâ binlerce dizayn üretebilir. TED إذا أعطيت نفس الأدوات للذكاء الاصطناعي، يستطيع أن ينتج لك آلاف التصاميم.
    İzin verirseniz, son bir ifadede bulunmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أعطي بيان ختامي واحد ، إذا جاز لي
    Bana izin verirseniz Amiral, anladığım kadarıyla, bir grup savaşçının... geminize çıkmasını sağlamış, ama bu kendinin suç işlediği... Open Subtitles إذا سمحت لي، أدميرال كما فهمت، يسمح لمجموعة من القياد على متن سفينة الخاص بك، ولكن نفسه لم يرتكبها
    Bana sözünüzü verirseniz, evi aramam. Open Subtitles أنا لا أقصد أية إهانة يا سيدة ويلكس إن أعطيتني كلمتك فلن أفتش البيت
    Tabii ki, işi bana verirseniz bu boş dakikalardan daha fazla edinebilirim. Mmm. Open Subtitles بالطبع، سيكون عندي دقائق أقل لو أعطيتني الوظيفة
    Hareket emrini verirseniz, şeref duyarım. Open Subtitles سأحظى بالشرف إنْ أعطيتني الأمر ببدء الرحلة.
    - Bitirmeme izin verirseniz... - İkiniz de yanılıyorsunuz. Ama bana bir fikir verdiniz. Open Subtitles إذا تركتني فقط أنتهي أنت مخطئ, لكنك أعطيتني فكرة
    Eğer izin verirseniz bu zırhı, karımın döndüğü gün giymek istiyorum. Open Subtitles إذا منحتني الإذن، أود أن أرتديه حين عودة زوجتي
    Bana bir gün süre verirseniz, sanırım bir takım örnekler bulabilirim size. Open Subtitles إذا منحتني يوما ، ربما سأجد لك بعض الأمثلة
    Kasanızın içindekilerin bir listesini verirseniz, Open Subtitles إذا أردتِ أعطينا قائمة بأسماء الأشياء التي كانت في صناديقك
    Eğer bana bir şans verirseniz, Musevilik hakkındaki görüşlerinizi değiştirebilirim. Open Subtitles من اعاده ايمانك في اليهوديه اذا فقط اعطيتني فرصه
    Eğer bana cep telefonlarınızı verirseniz, bir şeye ihtiyacım olduğunda size SMS atabilirim. Open Subtitles إذا أعطيتموني أرقام هواتفكم أأستطيع مراسلتكم إذا احتجتُ شيئاً ما؟
    Eğer insanlara araçları verirseniz doğru şeyleri yapacaklarını gördük. TED لقد وجدنا أنه إذا أعطيت الناس الأدوات، سيفعلون الشيء الصحيح.
    Bir dakikanızı almak istiyorum izin verirseniz. Open Subtitles أحتاج إلى لحظة من وقتك ، إذا جاز لي
    Eğer izin verirseniz, günü onunla geçirmekten mutlu olurum. Open Subtitles سأكون سعيد لقضاء اليوم معه ، إذا سمحت لي.
    Bu sırada sen ya da kardeşin adamlarımdan birine tekrar zarar verirseniz birinizin bağırsaklarını deşip diğerini onunla beslerim. Open Subtitles أما حاليًا، فإذا مسستَ أنت أو أخوك أحد رجالي بسوء مجددًا فسأقضّ أحشاء المسيء منكما وأطعمها للآخر.
    Şimdi izin verirseniz evde beni, üzerlerinde şerbet olan kreplerim bekliyor. Open Subtitles والآن أعذروني، فلديّ فطائر محلاة في البيت.. مع شراب محلى أعلاها.
    Pekâlâ millet bana birkaç saniye verirseniz bildiğim her şeyi açıklayacağım. Open Subtitles كل الحق. الجميع، إذا كنت تعطيني بضع ثوان سأشرح كل شيء وأنا أعلم.
    Şimdi, eğer izin verirseniz yapacaklarım var. Open Subtitles الآن ستعذرني لدي عمل أنهيه
    Şimdi izin verirseniz gidip çayı hazırlayayım. Open Subtitles حسناً، إذا سمحتم لي أنا سأُذهب وأحضر الشاي
    Bana izin verirseniz General. Open Subtitles لو أذنت لى يا سيدى أعتقد أن ما يعنيه هو
    Bize yemek yiyip uyuyabileceğimiz bir yer verirseniz, onu iyileştirebiliriz. Open Subtitles إذا أعطيتنا مكان لنأكل وننام فيه ربما إستطعنا أن نعالجك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد