Fakat geçen sene veritabanını altüst ettiğin FBI bana senin, işinin uzmanı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم لقد اخبرني رجال المباحث الفيدرالية الذين خربت قاعدة البيانات الخاصة بهم العام الماضي |
Mahzen, bu kadar yeterli. veritabanını kontrol edelim mi? | Open Subtitles | هذا يكفي بالنسبة للقبو دعنا نفحص قاعدة البيانات , حسناً ؟ |
Çevre Koruma Ajansı'nın veritabanını kontrol edip hangi petrol platfomlarının Phillip Bauer'e ait olduğunu öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب عليك أن تفحص قاعدة البيانات المركزية, لتري ماهي العبارات التي تخص فيليب باور |
O zamandan beri imalatlarda en yaygın olarak kullanılan 4.000 kimyasalı arşivledik ve bu veritabanını altı haftaya kamuoyuna açıklayacağız. | TED | وقد وضعنا قاعدة بيانات الـ٤٠٠٠ مادة كيميائية الأكثر استخداماً في التصنيع، وسوف نقوم بنشرها للعامة بعد ستة أسابيع. |
Kısacası, bu oyunu oynama süreci, bu dev içerik veritabanını oluşturma süreci aslında. | TED | طريقة لعب اللعبة هو عملية بناء قاعدة بيانات ضخمة من المحتويات. |
Önemli şeylerin nerede olduğunugösteren bir veritabanını çalmışlar. | Open Subtitles | و قد قمنا بعمل قاعدة بيانات عن كل مكان إستخدموه |
Bütün veritabanını defalarca inceledim. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً على قاعدة البيانات العديد من المرات |
Niyetim kulak misarifi olmak değil ancak ikamet edenler veritabanını denedin mi? | Open Subtitles | أنا لا أقصد الإنصات، لكن، أحاولتَ مع قاعدة البيانات المقيمة؟ |
Bir şifreleme sistemi var ki hem veritabanını, hem de alarmı koruyor. | Open Subtitles | الذي يحمي كُلاً من قاعدة البيانات وأجهزة الإنذار |
Federalin banka hesapları veritabanını kullanmıştık. | Open Subtitles | استخدمنا قاعدة البيانات المصرفيّة الفيدراليّة. |
Ulusal veritabanını kontrol etmem lazım. | Open Subtitles | اريد التأكد من شيء في قاعدة البيانات الوطنية الجرائم غير المحلولة |
Ulusal veritabanını kontrol etmem lazım. | Open Subtitles | اريد التأكد من شيء في قاعدة البيانات الوطنية الجرائم غير المحلولة |
Her operasyondan sonra veritabanını kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا التحقق من قاعدة البيانات بعد كلّ عمليّة. |
Peki, şehrin veritabanını hackliyorum. Yüz tarama sistemine girdim. | Open Subtitles | حسنٌ، اخترقت قاعدة بيانات المدينة، وأجري فحص هويّة بسمات الوجه الآن. |
Ama parmak izleri Roma polisinin veritabanını aydınlatmış. | Open Subtitles | لكن بصماته أضاءت قاعدة بيانات .شرطة روما مثل شجرة عيد الميلاد |
Topladığınız kanıtlarla, analistler dünyanın en geniş suç veritabanını kullanıyor. | Open Subtitles | بإستخدام البيانات التي جمعتموها يقوم المحللين بإستخدام أكبر قاعدة بيانات عالمية للمجرمين قاعدتنا |
Interpol'deki veritabanını kullanarak oğlunu bulabilirim. | Open Subtitles | بوسعي أستخدام قاعدة بيانات .الأنتربول لأساعدك في إيجاد ابنك |
Garcia, avlanma bölgesinde bugün işlenen cinayetler için LAPD veritabanını tara. | Open Subtitles | غارسيا, أريد منك البحث في قاعدة بيانات شرطة لوس آنجلوس عن جريمة حدثت اليوم في منطقة الصيد |
Transfer transitin veritabanını hackleyip, özel kabinlerin adreslerini ele geçirip, güvenlik protokollerini kapatıp giriş yapan birisi için süper yetersiz. | Open Subtitles | ..أحتمالات شخص تمكنه لخرق قاعدة بيانات ناقل العبور تمركز عنوان الكبسولة بالتحديد وتجاوز |
- Kes şunu. Birisi parmak izi veritabanını kullandı. | Open Subtitles | شخص ما قد جاء فقط لأستخدام قواعد بيانات البصمات |
Gayet olası. Garcia'ya biyometrik veritabanını taramasını söyledim. | Open Subtitles | -طلبت من (جارسيا) مطابقة كل شيء بقاعدة البيانات الجنائية |