Sizi uyarıyorum ona zarar vermek istemiyorum ama gerekirse veririm. | Open Subtitles | أحذر لك. أنا لا أريد أن يضر بها، لكني سأفعل. |
Sana zarar vermek istemiyorum, Ama o belgeler bana lazım. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أجرحك ولكني في حاجة إلى الوثائق |
Bu yüzden bu gece geç kalıp ona bir neden vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لذا لا أريد أن أتأخر الليلة . و أعطيه سبباً لذلك حقاً |
Sıkıntı vermek istemiyorum. Kanepede uyuyabilirim. | Open Subtitles | لا اريد ان اسبب اى مشاكل يمكننى ان انام فى العربة |
Tuhafmış gibi algılanmak istemem, hislerim biraz samimiyetsiz görünebilir lâkin... şu adımı atarken bile... yanlış izlenim vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب بأن أكون سخيف ومشاعري قد تبدو خداعة على كل حال |
Sarışın doktora öylesine bir şey vermek istemiyorum, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | لا أريد إعطاء الطبيبة الشقراء مجرد "شيء" ، أتعلمون ؟ |
Tek bir hata yüzünden iyi bir cerrahın kariyerine son vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أرمي مسيرة مهنيّة لجرّاح جيّد بسبب خطأ واحد |
Zarar vermek istemiyorum ama Tanrı şahidimdir, tek bir hareket yaparsan öldürürüm seni. | Open Subtitles | لا أريد أن أؤذيكِ لكن أقسم بالله إن قمتِ بحركة سوف أرديكِ قتيلة |
Ayrıca yasal danışmanların ve müvekkillerinin her zaman kazandığı imajı da vermek istemiyorum. | TED | أنا لا أريد أن أصف لكم شعورهم هم ومُوكِليهم في كل مرة. |
Sen bir adım ayrıl. Kimseye zarar vermek istemiyorum. Çok yavaş ol. | Open Subtitles | انت , ابتعد أنا لا أريد أن يتأذى أحد هنا ، اذا تحرك ببطء |
Sana zarar vermek istemiyorum ama küçük kızımın yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | أسمعى لا أريد أن أؤذيكى ولكن ابنتى الصغيرة تحتاج مساعدتك |
Bu benim tercihim. Kimseye zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | هذا إختيارى ، أنا لا أريد أن أؤذى شخص ما |
Tuhaf bir şey ama yine de onu vermek istemiyorum. | Open Subtitles | انه شئ غريب و لكنى لازلت لا اريد ان اترك الحقيبة |
Kimin girip kimin girmeyeceğine karar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اعطي الاحكام واقرر من يدخل او لا |
Sana zarar vermek istemiyorum, ya da Dünya'yı yoketmeyi, bu nedenden dolayı. | Open Subtitles | أنا لا أرغب فى إيذائك أو تدمير الأرض من أجل ذلك |
Ama ona hak etmediği bir hediye vermek istemiyorum. | Open Subtitles | ـ لكني لا أريد إعطاء ذلك الرجل هديةٌ لا يستحقها |
Hayır, seni duydum. Sadece bebeğimi kendisini 'sıhhatli' diye tarif eden bir aileye vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لا انا لااريد ان اعطى طفلى لعائلة تصف نفسها بانها رائعة |
ve devam etmiyoruz. İki dakikalık bir sessizlikle sonunda herkesin düşünüp bir fikir belirlemesi için zaman vermek istemiyorum. | TED | ولا أريد أن أنهي بدقيقتي صمت لأعطيكم وقت أكثر للتفكير، إلى أن يكون الجميع صورة. |
Ona zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | ، أنا لا أُريد أن أُؤذيه أُريد بأن أكون معهُ |
Cidden sana zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | حقـّاً لا أودّ أنّ آذيكِ، أنا أحبّ الجنّيات. |
Sanırım bu olaya daha fazla dahil olabilmek için bir sebep arıyor ve ben ona bir sebep vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه يبحث عن سبب ليتورط أكثر في هذا .و لا أريد إعطائه الفرصة لذلك |
Bebeği vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أنتِ محقة فأنا لا أريد التخلي عن هذا الطفل |
Hayır, seni duydum. Sadece, kendilerini sağlıklı olarak tanımlayan bir çifte... - ...bebeği vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لا، أَسْمعُك، هو فقط بأنّني لا أُريدُ إعْطاء الطفل الرضيعِ أي عائلة التي تَصِفُ نفسها كرائعة. |
Yani karnın iyice şişmeye başlamadan sorulmaya başlanacak sorulara cevap vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أعني أنا لا أريد أن أضطر للإجابة على الأسئلة حتى أصبح سمينة فعلا. |
Ama kulaklığı sana vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا حقا أريد أن أعطيك سماعة الرأس. |
Hayır, eğer ürktüyse daha fazla şüpheli olması için sebep vermek istemiyorum. | Open Subtitles | لا، اذا كان قد تحدث انا لا اريد ان اعطيه اسباب اخري لكي يصبح مرتاب |