'Çünkü bize bu pizzalar ile beraber beleş tarçın vermeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفروض ان يعطونا عبوه قرفه مجاناً مع هذه البيتزا |
Bize rozet ve silah vermeleri gerek. | Open Subtitles | ينبغي أن يعطونا الأسلحة وشارة الشرطة أو ربما كلمة تريغر الرائع |
Metabolizması yavaş olanlara bir şeyler vermeleri lazım. | Open Subtitles | لابد أن يعطونا مكافأة لإبطاء الهضم |
Eğer karar vermeleri bu kadar uzun sürüyorsa kesin birini becermeyi düşünüyorlar. | Open Subtitles | إستغرقوا وقتاً طويلاً ليتخذوا القرار ... إنهم يدبرون شيئ ما |
Eğer karar vermeleri bu kadar uzun sürüyorsa kesin birini becermeyi düşünüyorlar. | Open Subtitles | إستغرقوا وقتاً طويلاً ليتخذوا القرار ... إنهم يدبرون شيئ ما |
Savunma, gerçekleri unutup duygusal oy vermeleri için jüriyi ateşliyor. | Open Subtitles | كل مايريده الدفاع هو أن يأجج الأمر على هيئة المحلّفين لينسون بشأن الحقائق ويصوتون بسبب عاطفتهم. |
Savunma, gerçekleri unutup duygusal oy vermeleri için jüriyi ateşliyor. | Open Subtitles | كل مايريده الدفاع هو أن يأجج الأمر على هيئة المحلّفين لينسون بشأن الحقائق ويصوتون بسبب عاطفتهم. |
Evet, bize olası nedeni vermeleri dışında,.. | Open Subtitles | أجل، ماعدا هم يعطونا ،السبب المرجح |
The Trib ve The Sun Times daha büyükler ama onların hep cevap vermeleri gereken bir şirket vardı. | Open Subtitles | قد تكونان أكبر منا بكثير ، أعني جريدتي ـ (Ttrib و Sun-Times) ـ لكن يجب عليهم أن يعطونا إجابات حول ملكية الشركات تلك المصاعد الصغيرة |