| Senin gibi birine kimliğimi açıklamam gerekirse diye vermişlerdi bana | Open Subtitles | قد أعطوني إيّاها في حال اضطررت لتفسير موقفي لشخص مثلك |
| Bu üniformanın bende olması bile mantıksız bende kalması için özel icazet vermişlerdi. | Open Subtitles | لا يفترض ان أحتفظ بذلك بعد الآن. لقد أعطوني ترخيص خاص لأحتفظ به. |
| Gizli servis ajanıyken vermişlerdi. | Open Subtitles | نعم، عندما كنت عميلة سرية ، أعطوني الرخصة لحمله |
| Bana zamanda yolculuk edebileceğim bir yüzük vermişlerdi. | Open Subtitles | أعطوني خاتماً يمكّن من السّفر عبر الزمن. |
| Bana yumurtaları vermişlerdi, fakat geri döneceğini umarak iki gün daha bekledim. | Open Subtitles | لقد أعطونى البيض لكن انتظرت ليومين متمنيا أنها ربما ستعود |
| Bir güvenlik numarası vermişlerdi. Cüzdanımdaydı. | Open Subtitles | لقد أعطوني رقماً للطوارئ و كان في حافظتي |
| İkinci müdahale toplantımı beni sıçratan adam yüzünden vermişlerdi. | Open Subtitles | شباب أعطوني عثرة لسبب في أنهم ألقوا بي أنه التدخل الثاني |
| Ailen seni bakmam için bana bıraktıklarında bu mektubu vermişlerdi. | Open Subtitles | حين تركك والداك في رعايتي أعطوني هذه الرسالة |
| Bunu bana üstünde camla vermişlerdi. | Open Subtitles | أتعلمين, لقد أعطوني هذه والزجاج عليها |
| Bana şehrin anahtarını vermişlerdi Joe. Onların kahramanıydım güya ben. | Open Subtitles | (لقد أعطوني مفتاح للمدينة يا (جو يفترض أن أكون بطلهم |
| Akademisyen olduğum dönemde, ağır alkollü araç kullanma suçu işleyenler hakkındaki bir araştırma için bana yüksek meblağlı bir hibe vermişlerdi, ben de geçmişteki performansımın iyi olduğunu düşünüyordum. Yarım saat boyunca oyun konusundan söz ettikten sonra açıkça gördüm ki oyununun ciddi bir konu olduğunu görüşünde değillerdi. | TED | كانوا قد أعطوني هبة كبيرة عندما كنت أكاديميا من أجل دارسة جناية السائقين الثملين, و اعتقدت أن لدي سجلا جيدا. و مع الوقت عندما أمضيت نصف ساعة أتحدث عن اللعب, كان واضحا أنهم لم يشعروا أن اللعب أمر جدي. |
| Bana uyuşturucu vermişlerdi. | Open Subtitles | أعطوني بعض مخدر. |
| Onu bana Midnight Caller'ın tekrarı sırasında vermişlerdi. | Open Subtitles | أعطوني إياها لما كنت في (رجل ميكرفون الليل)؟ |
| Kapıda vermişlerdi. | Open Subtitles | أعطوني أياها عند البوابة |
| Bana bir güvenlik numarası vermişlerdi. Benden almışlar. | Open Subtitles | -لقد أعطوني رقم للطوارئ لكنهم أخذوه مني |
| Bir kâğıt vermişlerdi. | Open Subtitles | لقد أعطوني لائحة تحدد ذلك. |
| Karşı İstihbarat'a ilk başladığımda yeni bir ortak vermişlerdi, Chris Amador. | Open Subtitles | تعلم, عندما بدأتُ في مكافحة التجسس, أعطوني شريك جديد... (كريس أمادور). |
| Yanıtları vermişlerdi. | Open Subtitles | أعطوني الأجوبة |
| Bana şifreyi vermişlerdi, ama... | Open Subtitles | لقد أعطونى هذه التركيبة, لكن .. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 