"vicdanıma" - ترجمة من تركي إلى عربي

• ضميري
• لضميري
• ضميرى

Siz benden bir şey istiyorsanız... ben de sizden bir şey istediğimi söylemezsem... kendi vicdanıma karşı saygısızlık etmiş olurum.
إذا كنت تريد شيئا مني سأكون مفتقرا لإحترام ضميري إذا لم أقل أنني أريد شيئا منك

vicdanıma karşı hareket edebileceğimi düşünüyorsanız.
إذا كنت تظن أنني أقتنع بهذه السهوله لأتصرف ضد ضميري

Ama kendi adıma, vicdanıma göre hareket ederek tahta çıkma sırasının geçerliliğine yemin ederim ama gerisine, ruhumu ebedi lanetlenme için...
ولكِن عَن نفسِي، بإيمَان صَالح ضميري يُتحرِكني بِأنني سَأقسم عَلى شَرعيَة الخِلافَه، وليسَ البَاقِي مِنهَا

Suçum çok daha büyük olacak... çünkü vicdanıma ve insanlarıma.... ihanet etmiş olacağım.
جريمتي ستكون أخطر لأكون متحدية لضميري وشعبنا

Ama başkalarının ismini vermek veya haklarında bilgi vermek vicdanıma aykırı bir davranış.
لكن إعطاء أسماء فإنه يخالف ضميرى أو الإبلاغ عن أشخاص آخرين

Biliyorum. Daha çok onlardan birini öldürebilir. Bu durumda vicdanıma hesap veremem, anladın mı?
أشبه بقتل واحدٍ منهم، ولا أستطيع أن أتحمّل ذلك على ضميري.

Eğer öyleyse, aile üyelerinin ölmesindense vicdanıma iğne batırmayı tercih ederim.
لو كانت كذلك، فأنا أفضّل وخزة إبرة في ضميري على موت أفراد عائلتها

Anlamalısın, bu vicdanıma ağır bir şekilde yük olmadığında, gün geçmiyor.
عليك ان تفهم انه لا يمر يوم بدون ان يثقل ذلك على ضميري

Anlamalısın, vicdanıma ağır gelmeyen bir gün bile geçmiyor.
عليك أن تفهم أنه لا يمر يوم لا يثقل ذلك ضميري

Bu da demek oluyor ki öldürdüğü her kız vicdanıma yük olacak.
وهذا يعني أنّ كلّ فتاة سيقتلها سيحمل ضميري ذنبها.

vicdanıma bir ölümü daha ekleyemem.
أنا فقط لا يمكن التعامل مع حالة وفاة أخرى على ضميري.

Bu konuda yalnız ve yalnız kendi vicdanıma ve sağduyuma karşı sorumlu olurum.
وبهذا سأكون صادقا تماما مع ضميري وحكمي "د.

İnancıma ve vicdanıma ters hiçbir şey yapmam.
لا أفعل مايتعارض مع ضميري وإيماني

Yönetimin gaddarlıklarının vicdanıma ağır geldiğini ve hayatımı daha azı için feda etmeye razı olamadığımı söylüyorum.
أقول أن ضميري لم يطق الحكم الاستبدادي فقررت ألا أهدر حياتي في سبيله لذا، أجل...

Daha fazlasının vicdanıma yük olmasını istemiyorum.
ولا أودّ تحميل ضميري بأيّ ضحيّة أخرى.

Senin ölümünü vicdanıma sığdıramadığım için senin gibi genç birine adil gelen rakam ne olur diye düşünüyordum.
لم أرد ان يؤنبني ضميري على موتك لذا كنت أفكر... ما السعر المناسب لشاب أحمق مثلك؟

O zaman benim vicdanıma bırak.
اذا لتجعليها علي ضميري

Kendi vicdanıma bağladım.
لقد علقت قضيتي على ضميري أنا

Ben Bay Dales'e ve vicdanıma karşı görevimi yerine getirdim.
قمت بواجبي لللسّيد داليس، لضميري...

vicdanıma dokunuyor ve eğer istersen beni yumruklayabilirsin.
لقد كان على ضميرى,ويمكنك أن تعاقبى اذا اردت