Peki öldüğümüzde, sen vicdanına uyduğun için cennete gittiğinde... bense vicdanıma uymadığım için cehenneme gittiğimde, cemaat ruhuyla bana katılır mısın? | Open Subtitles | وعندما نموت وتذهب أنت إلى الجنّة لإنك اتّبعت ضميرك وأذهب أنا إلى النار لِأنى خالفته هل ستأتى معى على سبيل الصُحبة؟ |
Her ne olacaksa şimdi oluyor ve bu senin vicdanına kalmış. | Open Subtitles | مهما كان الذي سيحدث فإنه سيحدث الآن و هو تحت ضميرك |
Bu senin vicdanına kalmış. | Open Subtitles | هذا يلائمنى تماماً، إنه ضميرك فى النهاية |
Davanı bir insanın vicdanına bağladığını söyleme. | Open Subtitles | أرجوك.. لا تخبرني أنك علقت قضيتك على ضمير أحدهم |
Eğer fikrini değiştirirsen veya vicdanına kulak verirsen bu kâğıtta buluşma yeri yazıyor. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي نجتمع فيه إذا غيرت رأيك. أو تنمو ضمير. |
Belki de şerefsiz herif sonunda vicdanına yenilip yaptıklarını kaldıramadı. | Open Subtitles | ربمّا هذا السافل وجد ضميره أخيراً، لم يستطع العيش مع الذي فعله. |
Bende numaran var zaten... istersen biraz vicdanına danış. | Open Subtitles | على أية حال لدي رقمك لما لا تذهب وتستشير ضميرك ؟ |
- Tam bir fırsatçısın. vicdanına ne oldu? | Open Subtitles | هذه نبوءة صادقة أين ضميرك , أيها الشاب ؟ |
Suçluluk duyguların kalbini vicdanına feda etmeye zorlamış seni. | Open Subtitles | الذنب أجبرك على التضحية بقلبك أمام ضميرك |
Ne yaparsan yap vicdanına kalmış. | Open Subtitles | أيا ماستفعله فسيكون علي ضميرك |
Prens Richard, ona baş kaldırdığında, sana ve vicdanına bize katılma çağrısı yapacağım. | Open Subtitles | لكن حين سيقف الأمير (ريتشارد) ضده فسأطلب منك ومن ضميرك الانضمام إلينا |
vicdanına ne oldu? | Open Subtitles | - - أين ضميرك ؟ |
Onların ölümlerinin vicdanına binmesini istemezsin. Vicdanıma mı? | Open Subtitles | -لا تودّ أن يحمل ضميرك ذنبهم . |
Bu konunun farkında olunmamasının nedeni neler olduğunu ögrenememekten daha çok insanın vicdanına yük olabilecek gerçekleri öğrenmek istememekten geçiyor. | Open Subtitles | ولكن ليس هذا هو عدم القدرة على معرفة ما يجري بقدر ما هو الرغبة في عدم معرفة الحقائق التي قد تكون ثقيلة على ضمير الفرد بأنه المسؤول عن هذا النقص في الوعي. |
Gerisi Üstad Windu'nun vicdanına kalmış. | Open Subtitles | ونريح ضمير المعلم ويندو |
Birilerinin hafızasına ya da vicdanına kazınmış olmasını umuyor. | Open Subtitles | ذاكرة أو ضمير شخصا ما |
Umarım vicdanına sığdırabilirsin bunu. | Open Subtitles | آمل أن تتمكن من الحصول على مع ضميره. |
Herkes kendi vicdanına göre bir karar vermek zorunda. | Open Subtitles | يجب أن نقرر كل حسب ضميره |
Bazıları Chomsky'nin vicdanına doğru geleni yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | البعض يقولون أن (تشومسكي) يصدقُ فقط مع ضميره |