Sanırım, ilişkimiz öyle bir noktaya geldi ki artık sana sadece Viv diyebilirim ve adının "ica" kısmını atabilirim. | Open Subtitles | عندما أستطيع أقول لك فيف وعندما لاأستطيع أقول إيكا |
Viv, sen takıntılısın. Hep iş ve oyun olmaması Viv'i çok monoton yapıyor. | Open Subtitles | فيف، أنت مهووسة كثرة العمل تجعل فيف فتاة بليدة |
Viv, saplantılısın. Sürekli çalışmak Viv'i sıkıcı yapıyor. | Open Subtitles | فيف، أنت مهووسة كثرة العمل تجعل فيف فتاة بليدة |
Rachel, sen ve Viv teyze orada çok önemli bir araştırma yapıyorsunuz. | Open Subtitles | راشيل ، أنت والعمة فيف تقومون ببحث مهم هناك. |
Viv teyze ihtiyacınız olduğu sürece kalabileceğinizi söyledi. | Open Subtitles | قالت العمة فيف بامكانكم البقاء هنا قدر ما تشاؤون. |
Hepsi internette Viv. | Open Subtitles | هذا هو في جميع أنحاء الإنترنت لعنة، فيف. |
Viv beni terketmedi, sadece eve gelmemi beklemekten yoruldu. | Open Subtitles | فيف لم تطلقني فقط تعبت من إنتظارعودتي الى المنزل |
Viv eve geldiğinde gazete istifindeki farkı anladı. | Open Subtitles | و عندما عادت فيف و نظرت للمكان لاحظت بأن عدد الجرائد أقل |
Bizimkilerin şöyle dediğini hatırlıyorum, "Viv artık bizimle kalmayacak." | Open Subtitles | أتذكر بأن والدي أخبراني فيف لن تظل معنا بعد اليوم |
Viv, gidip taburcu kağıtlarıyla ilgilensene. | Open Subtitles | فيف , لما لا تذهبين و تتولي امر اوراق الانصراف ؟ |
Viv, Harley'nin bu vuruşu yapması çok güzel ama sence neden Charles bu fotoğrafları şimdi gönderiyor? | Open Subtitles | أنظري فيف أعتقد بأنه رائع بأن هارلي قام بالضربة ولكن لماذا تشارلز يرسل لك كل هذه الصور و الفيديو الآن ؟ |
Aynı ikinci Aunt Viv'i getirdikleri gibi. | Open Subtitles | هذا هو الحال عندما أحضروا في الثاني العمة فيف. |
Hey, Belnaps. - Bu Artie. Viv. | Open Subtitles | هذا آرتي فيف هذه ليندساي مرحباً |
Viv, deniyorum yani bir şeyler satmaya gerçekten gayret ediyorum. | Open Subtitles | (أنا أحاول يا (فيف أعني، أنا أحاول بيع شيء حقاً |
Viv bitanem, şu kelepçeleri artık babandan çıkarsan diyorum. | Open Subtitles | الأن "فيف" يا عزيزتى إخلعى هذه الأصفاد عن أبيكِ |
Panzehiri güvene aldığımızda Viv için plan yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | متى تؤمن المضاد "سنناقش خططنا بخصوص "فيف |
Viv dedi ki; "Birisine bakmak istiyorsanız neden bana bakmıyorsunuz?" | Open Subtitles | قالت فيف "إذا كنتم ترغبون بالاهتمام بشخص ما لما لا تهتموا بي؟ |
Viv, sana söylüyorum sanırım bu şimdiye kadar katıldığımız en iyi şov belki de benim görmüş olduklarımın en iyisi! | Open Subtitles | (صدقيني يا (فيف أظن أن هذا أفضل عرض قدمناه في حياتنا ربما يكون أفضل عرض رأيته في حياتي |
Bak Viv, biliyorsun bu mektupları okumaya bile gerek yok bütün bunlar delilik! | Open Subtitles | (لا تقرأي هذه الخطابات حتى يا (فيف الوضع مجنون الآن فحسب هذا ما بالأمر |
Viv, sanırım bu şimdiye kadar yaptığımız en iyi şov. | Open Subtitles | (صدقيني يا (فيف أظن أن هذا أفضل عرض قدمناه في حياتنا |